Giriş
(4)

5. yıl sizce yüzde kaç büyür ve neden?

Trafalgar
1. yıl 25 milyon,2. yıl 55 milyon,3. yıl 160 milyon,4. yıl 275 milyon5. yıl?
1. yıl 25 milyon,
2. yıl 55 milyon,
3. yıl 160 milyon,
4. yıl 275 milyon
5. yıl?
0
Trafalgar
(28.03.22)
800m

Neden: hislerim
0
floydian
(28.03.22)
ne bu? nüfus mu, para mı? 350 olur. büyüdükçe büyümesi zorlaşır.
0
ya ben lan neyse
(28.03.22)
son üç yılda ortalama şu kadar büyümüş bundan sonra da ortalama bu kadar büyür gibi bir yöntem olmaz mı?
0
🌸Trafalgar
(28.03.22)
Sadece bu veriyle büyüme oranlarının ortalaması alınarak 624,25 olabileceği söylenebilir ama sağlıklı değil.
0
tss
(28.03.22)
(11)

Telefonunuzu isteyene kullandırır mısınız

mg3929
Bugün vapurda bi kadın sordu eşimi arayabilir miyim diye, kusura bakmayın dedim vermedim. Diksiyonu falan düzgündü soruş tarzı düzgündü ama veresim gelmedi güvenemedim. Sonra biraz ayılık mı yaptım verse miydim acaba diye pişman oldum. 5 sene önce havaalanında bi adama boş bulunup vermiştim sonra ba
Bugün vapurda bi kadın sordu eşimi arayabilir miyim diye, kusura bakmayın dedim vermedim. Diksiyonu falan düzgündü soruş tarzı düzgündü ama veresim gelmedi güvenemedim. Sonra biraz ayılık mı yaptım verse miydim acaba diye pişman oldum. 5 sene önce havaalanında bi adama boş bulunup vermiştim sonra baya pişman oldum lan bu kimdi neciydi bi suça mı karıştım falan gibisinden.

Siz telefonunuzla birini aramak isteyene verir misiniz? Ben mi çok takıyorum acaba bu durumu?
0
mg3929
(27.03.22)
Valla normalde veririm ama dediğiniz gibi kimin ne çıkacağı da belli olmuyor. Biraz ortamı, durumu ve insanı hızlıca süzer ona göre karar veririm sanırım.
0
ananiyimioguz
(27.03.22)
istedigi kadar kibar, duzgun vs olsun vermem.
0
Kittie
(27.03.22)
Ben veriyorum. Havaalanlarında çok sık karşılaştığım bir durum özellikle de dış hatlar kısmında. Türkiye'de de verdim, yurtdışında da verdim. Başıma bir şey gelir mi diye pek düşünmedim açıkçası o kadar şüpheci biri değilim. Genelde de 20 kere teşekkür edip geri veriyorlar çok büyük bir şey yapmışım gibi.
0
fraise
(27.03.22)
Ben suça karışacak diye değil telefonu çalacak mı diye endişelenirim. Duruma göre verebilirim.
0
ceketimi alip cikcam
(27.03.22)
acaba suça karışır mıyım acaba telefon çalınır mı diye düşünmek aklıma bile gelmez açıkçası. defalarca kullandırdım şimdiye kadar.
0
coldegezenkutupayisi
(27.03.22)
vapur vs gibi yerlerde veririm ama yolda çevirip soran oluyor onlara vermiyorum. bir defa ayanın biri istedi yok dedim ama korktuğum için "kardeşim gel bizim oralara gidelim başkasından bulayım benim kontörüm yok" demiştim yok yok diyerek kaçmıştı
0
avatar is back
(27.03.22)
Daha yeni, bir otobüs durağı yakınında bankta otururken Türkmenistan/Özbekistan civarından olduğunu sandığım bir göçmen çocuk rica etti. En çok olsa 21-22 yaşında. Ama epeyce efendi, mahcup olarak sordu.

İlk düşündüğüm şey, "telefonu alıp kaçsa yakalayabilir miyim" oldu. Ama çok yürümüştüm ve yorulmuştum. Koşmak istemediğime karar verdim.

Bir yandan da yardımcı olmak istedim. Dedim söyle numarayı arayalım. Söyledi, aradım ve hoparlörü açtım. Telefonu vermedim. Telefonu çok kibar, yaşlıca bir beyefendi açtı. Ona kısaca kendi telefonunun bakiyesinin bittiğini başkasından aradığını ve buluşacakları otobüs durağında olduğunu söyledi. Telefondaki ses de tamam evladım, orada bekle gelip seni alacağım dedi. Kapattık.

Hikaye bu kadar. Evet çekinirim.
0
kaptankedi
(27.03.22)
Ben çok safım, hiç aklıma gelmez böyle şeyler, hemen al derim.
0
geçerkenugradım
(27.03.22)
Asla vermeyin
Muhtemelen başınız ağrır
0
photo85
(27.03.22)
vermem kontör yok derim.
0
ya ben lan neyse
(27.03.22)
Kesinlikle vermiyorum özellikle bu fetö olaylarından sonra.
0
roket adam
(27.03.22)
(14)

Karşı komşusal sorunlar ve ortak alan

baal
Merhaba, karşı komşum ile aramızdaki bir durumu danışcam. İlişkimiz düz komşuluk ilişkisi seviyesinde. Kötü değil. Bizde çocuk yok. Komşumda var 2 tane. Bisiklet, puset, scooter vs katta. Buna hiç sözüm de yok. Çocuklar olunca bunları eve sığdırmak zordur diye düşündüm hep.Ancak ayakkabı ve faraş ko
Merhaba, karşı komşum ile aramızdaki bir durumu danışcam. İlişkimiz düz komşuluk ilişkisi seviyesinde. Kötü değil. Bizde çocuk yok. Komşumda var 2 tane. Bisiklet, puset, scooter vs katta. Buna hiç sözüm de yok. Çocuklar olunca bunları eve sığdırmak zordur diye düşündüm hep.

Ancak ayakkabı ve faraş koyması bir miktar rahatsız ediyordu. Çok da takılmadım. İkimiz de kiracı değiliz, tartışalım istemedim. Velhasıl geçen gün duvara monte bir ayakkabılık yaptırmış kapısının yanına kata. Merak ediyorum. Hukuken bu dolabı sök demek diyebilmek mümkün mü?

Ve siz olsanız nasil davranırdınız?

Not: Sök demeyeceğim ama bunun saygısızlık olduğunu da düşündüm. Rahatsızlık hissettiğim için danışmak istedim.
0
baal
(20.03.22)
Ortak alanlara herhangi bir eşya koymak yasak olmalı. Ama çok rahatsız etmiyorsa, sizi engellemiyorsa bulaşmamak belki daha doğru olabilir ya da bina/site yönetimi varsa o kanaldan genel bir uyarı yapılması yerinde olabilir.

Kapı önünde ayakkabı hoş görünmediği kadar yanlış aynı zamanda. Nasıl ki eve gelince montumuzu cüzdanımızı çantamızı kapının dışına bırakmıyorsak ayakkabıların da içerde olması gerekiyor, evet saygısızca.
0
orient blue
(20.03.22)
ortak alanlara eşya koymak yasak, onu geçtim sizin komşu inşaat yapmış resmen. ama bunun muhattabı siz değilsiniz, apartman yönetiminin halleniyor olması lazım. apartman içindeki o tarz yapılar çok çirkin ve varoş görünüyor maalesef.
0
roket adam
(20.03.22)
Görüntüyü falan geç, feci koku yapar.
0
garylineker
(21.03.22)
Geçenlerde ev alırken dikkat edilmesi gerekenler diye bir soru vardı. Kapı önüne ayakkabı konusunu yazmayı unuttum diye üzülmüştüm.

Kapı önlerine ayakkabı bırakılıyor olması, o apartmandaki insanların kafa olarak henüz köyden kente göç edemediklerinin, toplu yaşama ayak uyduramadıklarının göstergesidir diye düşünürüm.

Şurada konuyu çok güzel açıklamış.

avukatcerenyanik.com
0
Mirket
(21.03.22)
Komşu kafasına göre ortak alana, yani bina içi oluyor bu, bişeler söküp takıyor monte ediyorsa, mubtemelen yönetimi vs olmayan alelade bir binadasınız. Yoksa böyle birşeye cüret edemezdi.

Ek olarak, apsrtamnda kapı önüne bu tür şeyler yapan bir insanla/aile ile muhatap olmamayı tercih ederdim. Bunu yapan insanların yaşam tarzı, ahlakı, görgüsü, kültürü vs birşeyleri konuşarak çözmeye müsait değildir.
0
mahone
(21.03.22)
hukuken mümkün, ama bunu ters anlayacaktır. sizin giriş-çıkışınızı engelleyen bir durum yoksa bunu anlamlandıramaz. genelleyerek söyleyeceğim, ayakkabılarını dışarıda bırakan, ayakkabılığını girişe koyan insanlar sıkıntılıdır. yazılmış zaten, apartman hayatını çok iyi bilmiyorlardır.

bence öncelikle hiç takmamaya çalışın. kafanıza taktıkça büyür iş, bir de bakarsınız kavga edebilecek kadar çok takmışsınız.
eğer bu işe yaramıyorsa, hemcinsiniz olan komşu ile konuşun. olabildiğince kibar dille. "içeriye almanız mümkün mü" deyin, çalınır, bir şey olur, falan gibi mantıklı gerekçeler de bulun. ama bu konuşmayı mantıklı karşılamama riskini de düşünün. ikiniz de ev sahibisiniz ve kötü olmanız can sıkar.

geçmiş olsun.
0
lovemyself
(21.03.22)
boşver onun normali o ara bozmaya değmez.
0
ya ben lan neyse
(21.03.22)
Muhtemelen herhangi bir acil durumda musait mekanin ulasilabilirligini etkiledigi icin zaten koymamasi gerekir. Health and Safety acisindan uygun degil yani. Haliyle apartman yonetiminin mudahale etmesi gerekir.

Saygisizca oldugu kesin.
0
sopiro
(21.03.22)
Sürprizi sona sakladım. Binada kapı önünde duran ayakkabıları geceleri toplatan bir yönetim vardı. Herkes gözü kapalı oy atıyordu. O bıraktıktan sonra kimse devralmak istemediği için olay benim komşuya kaldı. Adam yönetici yani. :)
0
🌸baal
(21.03.22)
çocuklarınin puseti arabası scooteri falan tolere edilebilir ama dolap yaptırmak baya abartı bir hareket ve bunu kimseye sormadan yapmasıda bir tuhaf
0
all girls dream
(21.03.22)
ahh tam da benim komşuyu tarif etmişsiniz.

bunları istediğin kadar uyar, istedin kadar kibarca söyle asla ama asla anlamazlar. anlayabilecek kapasite olsa zaten bu davranışın yanlış olduğunu, apartmanda yaşayan diğer insanların rahatsız olabileceğini düşünebilirlerdi. benim karşı komşum karı-koca akademik kariyer yapmış, okumuş etmiş insanlar (göya) görsel olarak biz rahatsız oluyoruz bir de onların alt komşusu gün aşırı apartmanın whatsapp grubundan sürekli gürültü olduğuna dair şikayette bulunuyor, adam artık çıldırmış savcılığa başvurmuş o derece. yönetici defalarca uyardı, yıllardır aynı şekilde ayakkabı-bisiklet vsvs koyan 1-2 daire daha var. uyarmak da yeterli gelmiyor. bakış açıları bu kadar dar insanlar oluyor genellikle. ne şehirli olabilmişler, ne de köylerinde kalabilmişler. apartmanda yaşamanın kurallarından hepsi bihaber. böyleleri yüzünden bile insan kendi evinde sinir stres sahibi oluyor.

benim tavsiyem madem yönetici de kendisi, başkası yönetici olana kadar hiç bulaşmamanız yönünde. söyleseniz de kafaları basmaz, söylediğinizle kalır, hem bu davranışlarına engel olamamış olursunuz, hem aranız bozulur, hem de daha fazla sinir sahibi olursunuz. yönetici değiştiği zaman şikayetinizi iletirsiniz. allah sabır versin.
0
isyankar tosbaga
(21.03.22)
Cevabım çözümsüzlük ve ironi içerir:
Olaya iyi tarafından bakmayı deneyin; belki dolap sayesinde ortalıktaki eşyaları ve ayakkabıları kaldırır?
0
balik kraker
(22.03.22)
Balık krakere tamamen katılıyorum, birebir aynısını düşündüm, çözümsüzlük ve ironi dahil, bu arada ayakkbıyı bile anladım da faraş çok iyiymiş:)
0
(22.03.22)
ortak kullanım alanlarında apartman toplantısı ile karar çıkmadığı sürece bir şey konamaz. buna bisiklet, puset vs. de dahil. acil bir durum söz konusu olduğunda çıkışları daraltıcak bir nesne konamaz. örneğin binaya zarar vermeyen bir deprem de o ayakkabılık devrilebilir, merdiveni kapatabilir veya hane halkının çıkmasına engel olabilir veya o sırada panikle çıkmak isteyen insanlara zarar verebilir.
0
selam
(22.03.22)
(9)

Eldiven tak demenin küfür gibi algılanması

mg3929
Evin altında arada alışveriş yaptığım bi çiğköfteci var. Adama eldiven tak diyince küfür gibi algılıyor. Bir eline takıyor birine takmıyor. Bugün dükkanda oğlu vardı, çocuğa eldiven tak dedim modu düştü resmen normalde sohbet muhabbet açmaya çalışan çocuk kolay gelsine bile cevap vermedi düzgün. Aca
Evin altında arada alışveriş yaptığım bi çiğköfteci var. Adama eldiven tak diyince küfür gibi algılıyor. Bir eline takıyor birine takmıyor. Bugün dükkanda oğlu vardı, çocuğa eldiven tak dedim modu düştü resmen normalde sohbet muhabbet açmaya çalışan çocuk kolay gelsine bile cevap vermedi düzgün. Acaba ben mi itici bi şekilde soruyorum diyeceğim ama gayet düzgün soruyorum. esnaftan böyle tepki aldığınız oldu mu?
0
mg3929
(20.03.22)
Abi bize anlattığın gibi direkt "eldiven tak" dediysen bu emir kipi gibi oluyor normal yani, çiğköfte dürümüyle de girişme riski var. Yani ne bileyim bro sana zahmet eldivenini takar mısın, eldivenini taksana bebişim gibi bi şeyler desen sorun olmazdı sanki. Bunlar örnek tabii.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.03.22)
Eldiven tak ne yav. Biri bana eldiven tak dese inat edip takmam. Eldiven takar mısın demek düzgün sormak olur.
0
dissendium
(20.03.22)
Düzgün soruyorum dedim zaten, emir kipiyle konuşmuyorum.
0
🌸mg3929
(20.03.22)
Eldiven takmanin bir espirisi yok ki. Adam anestezi teknisyeni gibi surekli steril eldiven takip cikarmadikca ne anlami var elinde gostermelik eldiven bulunmasinin. Tum gun ayni eldiveni giyip o eldivenle her yere dokunmadigini tuvalete muvalete gitmedigini nereden bileceksin? Buradaki sorun iticilikten ziyade mantiksizlik.
0
hot potato
(20.03.22)
eldiven takmayan pis esnaftan neden alışveriş yapıyorsun üstüne bir de polemiğe giriyorsun diye sormak isterim ben de. böyle bi sahne gördüğüm anda asla oradan bi daha alışveriş yapmam. adamı düzeltmeye de çalışmam, alayı cins bunların.
0
roket adam
(20.03.22)
evet kibarca söylesen de öyle algılıyor. "ben yıkıyorum zaten" ya da "zaten takacaktım" vs... gıda hijyeninde iyi değiliz. çin bizden yukarıda: en.wikipedia.org
0
ya ben lan neyse
(20.03.22)
@roket adam +1
benim de bayildigim bi yer vardi, adam tuvaletten ellerini yikamadan cikti. (lavabo tuvaletin disinda) son gidiş o gidiş.
0
WithWorth
(21.03.22)
o çiğköfteleri eldivenle mi yoğurduklarını düşünüyorsun ? bazı ürünlerde özellikle çiğ tüketilenlerde hijyen pek mümkün değil. kasa önünde eldiven takmaya üşenen esnafın imalathanede de aynı rahatlığı göstereceği kesin. uyarmak yerine başka bir yerden alışveriş yapmak daha mantıklı.
0
orpheus
(21.03.22)
İnsanları uyarmaktan vazgeçeli çok oldu bende, insanlar bizim uyarılarımızla eğitilmez maalesef.

Yoğun korona dönemlerinde maske takmayan esnaftan alışveriş yapmadan çok çıktım, üşenmedim de. Arabayı park et kapat çık fırına gir, adamın maskesi yok, üşenmem hayırlı işler der çıkar binerim arabama başka fırına giderim.

Aynı şeyler çiğköfteci, tatlıcı, pastane vs için de geçerli. İçeri girmeden kapıdan gördüysem maske/eldiven olmadığını hiç girmem içeri, girdikten sonra fark ettiysem hayırlı işler der çıkarım.

Tamam gözümüzün görmediği ne pislikler dönüyor gıda işinde ama bari gözümüzün gördüğüne dikkat edelim.
0
John Bloor
(21.03.22)
(4)

Kaymakam o sırada ilçede olmayan birine ceza kesebilir mi?

ya ben lan neyse
iyi günler,buradan öğrendiklerimle pcr testi yaptırmadığım için (öğretmenim) yediğim pcr cezasına itiraz davası açtım. hayatımdaki ilk davam. cevaba cevap aşamasındayım. yeni sorular ortaya çıkıyor haliyle ama sanırım bu son aşama.oturduğum yerle çalıştığım yerin arası 40 km.haftada 2 gün pcr zorunl
iyi günler,

buradan öğrendiklerimle pcr testi yaptırmadığım için (öğretmenim) yediğim pcr cezasına itiraz davası açtım. hayatımdaki ilk davam. cevaba cevap aşamasındayım. yeni sorular ortaya çıkıyor haliyle ama sanırım bu son aşama.

oturduğum yerle çalıştığım yerin arası 40 km.

haftada 2 gün pcr zorunluluğuna uymadım diye ilçe milli eğitim müdürü "bunu cezalandırın" diye kaymakama dilekçe yazmış, o da ilçe emniyete yazmış ve benim ilçede olmadığım bir günde hakkımda polislerce "ceza tespit tutanağı" tutulmuş.

okula geldiğim gün imzaladım tutanakları.

cevaba cevap dilekçesinde bunu kullanabilir miyim? "ben başka ilçedeyken kaymakamın yetki sınırında değilken ceza kesilemez." gibi?

bir de sürekli mahkeme kararları görüyorum. "maske cezası iptal edildi, sokağa çıkma cezası iptal edildi." gibi. bunları da cevaba cevap dilekçesine ekleyebilir miyim yoksa itiraz dilekçesine mi eklemeliydim?
0
ya ben lan neyse
(19.03.22)
O ilçede olmadığın gün izinli miydin?

Mesai saatleri dışında dahi olsa izinsiz ilçeyi terk edemeyeceğine dair bir madde hatırlıyorum 657 de.
Bir araştır istersen.
0
Mirket
(19.03.22)
avukatsiz ilerlemeyin derim,
0
oscar
(19.03.22)
Sulh cezada cevaba cevap gibi bir durum yok. Geçen gün de benzer şekilde bir soru sormuştunuz, o soruda kaymakamın tutanağı sonradan imzaladığını yazmıştınız. Şimdiki durumda ben yokken polisler tutanak tutmuş yazmışsınız. Ortada birden fazla tutanak ve ceza mı var anlamadım. Çok özel bir durum yoksa hakim dosya üzerinden karar verir zaten. İsterseniz ilgili belgeleri kişisel verileri gizleyerek paylaşın bakalım. Ya da bir avukat ile anlaşın.
0
bayc
(19.03.22)
@bayc: evet kaymakamın imzayı sonradan attığını dilekçeye ekledim, polis mevzusu da ayriyetten şikayet konusu. şu iş bittikten sonra idari ceza talep edeceğim. 1 kişi tutanak tutup 2 kişi imza attı.

bu sorduğum mevzu benim lehimeyse bunu da ekleyeceğim dilekçeye. iş dallandıkça kendimce ilerlemeye çalışıyorum.
0
🌸ya ben lan neyse
(19.03.22)
(8)

Resmi sayılabilecek bir görüşmeden sonra burnunuzun...

kukuleta
Gayet görünür bir yerinde sümük olduğunu fark ettiğiniz oldu mu hiç?Ben bugün bunu yaşadım ve sonrasında ciddi şekilde utandım.İnsanca bir durum olmasına rağmen hala bu utancı atamıyorum üzerimden :)Ne şekilde düşünsem ki bu utancın üstesinden gelsem...
Gayet görünür bir yerinde sümük olduğunu fark ettiğiniz oldu mu hiç?

Ben bugün bunu yaşadım ve sonrasında ciddi şekilde utandım.

İnsanca bir durum olmasına rağmen hala bu utancı atamıyorum üzerimden :)

Ne şekilde düşünsem ki bu utancın üstesinden gelsem...
0
kukuleta
(17.03.22)
bu utancın üstesinden sadece o anları düşünmezsen gelebilirsin :)

yaşandı bitti saygısızca şarkısını dinle, iyi gelir :D
0
foolrules
(17.03.22)
böyle şeylerin herkesin başına gelebileceğini düşünerek :)

bir de sizin kafaya takıp utandığınız böyle bir şeyi esasında karşınızdaki sizin düşündüğünüz kadar umursamıyor. çünkü hayat devam ediyor, herkes kendi hayat koşturmacasının peşine düşüyor.
0
elma
(17.03.22)
herkesin başına hayatta minimum 1 kez geliyor zaten, bunu düşünün. kiminin dişinde bir şey kalıyor, kimi fermuarını açık unutuyor vs. bir ton olay var. ayrıca gören de yarına hatırlamayacak :)
0
candide
(17.03.22)
yarına biz de dahil kimse hatırlamayacak. +1
let the sümük flow..
0
WithWorth
(17.03.22)
iş görüşmesi mi? o işi silerdim kafamdan. bir şey çıkarsa ne güzel.

kendi işimde üst düzey biriyle online görüşmeyse ve görüşmede dik dik baktığını sonradan da olsa fark etmişsem, tekrar arayıp güzel bir şekilde olayı kurtarırım.

yüz yüze ise ve kişi yakınlardaysa mutlaka tekrar yanına gidip olayı makaraya alırım. tüm bu durumlarda özür dileyip mahcup davranacağına kendinle dalga geçebilirsen çok güzel kotarmış olursun.
0
gabe h coud
(17.03.22)
Aklıma Man on the Moon filmi geldi.

youtu.be

Videonun 2. dksından itibaren olan kısım.
0
oldtimer
(17.03.22)
oldu ve başkasında da gördüm. ayıplamadım. maske taksaydınız keşke ama kafaya takmayın.
0
ya ben lan neyse
(17.03.22)
Olabilir. Sessizliğin hakim olduğu bir anda gaz kaçırmıştım. Nedense antremanlarda bu utanç anı aklıma gelir ve hem bu utancın hem de ağırlıkların altında ezilirim akskdld. Gülün geçin bir şey olmaz. Napalım. Gerçi resmi bir görüşmeymiş sizinkisi. x2 takmayın.
0
ruhen hastayim ben
(18.03.22)
(14)

Yarın toplu taşımada maske takacak mısınız?

nhk ni youkosu
Basit bir anket yapmış olalım.Ben marmaray kullanıp haftada birkaç kez farklı grup öğrencilerle bir araya geliyorum. Takmak isterim ama bi noktada takmayacağım sanırım.edit: bakan şimdi mesafe korunamıyorsa; uçakta, okulda, sinemada maske devam dedi ama kimse umursamaz gibi geliyor bana. Takmayana p
Basit bir anket yapmış olalım.

Ben marmaray kullanıp haftada birkaç kez farklı grup öğrencilerle bir araya geliyorum. Takmak isterim ama bi noktada takmayacağım sanırım.

edit: bakan şimdi mesafe korunamıyorsa; uçakta, okulda, sinemada maske devam dedi ama kimse umursamaz gibi geliyor bana. Takmayana pek bişey denebileceğini sanmıyorum.

edit2: bugün herkes takıyordu çok iyi.
0
nhk ni youkosu
(02.03.22)
Toplu taşımayı en son 10 yıl önce kullandım sanırım ama şu an kullanıyor olsam takardım ne olur ne olmaz, yanı başımda kim var bilmiyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(02.03.22)
Asıl şimdi takmak lazım, şuursuz veya iyi niyetli olup virüsü taşıyan insan çok. Her yerde takmaya devam edeceğim.
0
fotrsapka
(02.03.22)
Fotrsapka +1
Maskeye devam, hem de sadece toplu taşımada değil bir çok alanda
0
epitaf
(02.03.22)
evet
0
ya ben lan neyse
(02.03.22)
toplu taşımada hala zorunlu ama zorunlu olmasa da takarım ya bu saatten sonra covid silinse yine otobüste takabilirim. Bi 5-10 yıl önce nasıl otobüste maske takmıyomuşuz ne saçma diye düşünmeye başladım pandemi ile :d
0
nundu
(02.03.22)
gözlük takarken takmam. gözlükle maske takılmıyor net. lens kullanırken takarım.
0
nothing in my way
(02.03.22)
Ben takmaya devam edeceğim fakat maske takanlara uzaylı muamelesi yapılacak, tuhaf tuhaf bakılacak orası kesin.
0
cevizli incir
(02.03.22)
Anket bozuk galiba. Oylamadan sonra 0 oy görünüyor.

Soruya cevabım: Ayakta gidecek kadar fazla yolcu varsa takarım. Ayakta kimse yok ya da tek tükse takmam.
0
himmet dayi
(02.03.22)
Toplu taşımada havalandırma yeterli değil ki? Dolayısıyla takmak şart gibi olacak.
0
fraise
(02.03.22)
anket bozuk. toplu taşımada da takmayacaksak nerede takacağız anlamadım. ben zaten bi orada takıyordum, aynen devam.
0
kimwexler
(02.03.22)
takicam. sonucta kapali alan ve yeterli havalandirma yok.

ama cogu kisi takmayacak ve tak dediginde su ana kadar surat yaparak takanlar artik uzerine yuruyebilir insanlarin.

dolayisiyla taksam da takmasam da bir aslinda bu ucu acik aciklama yuzunden. sonucta maske takinca kendini degil, karsindakini korumus oluyorsun
0
Kittie
(02.03.22)
kapali ve kalabalik her ortamda maskemi takmaya devam edecegim. hatta bu hastalik kalmadi artik dense bile ozellikle kis aylarinda toplu tasima ve kalabaliklarda yine takarim uzun yillar. grip nezle olmak istemiyorum. bunun icin bile takilir. pandemi oncesinde neden akil etmemisiz diye dusunuyorum hatta
0
exlibris
(02.03.22)
fotrsapka+1
exlibris +1
0
la lykia
(02.03.22)
kapalı alanlarda maske zorunluluğunun kaldırılmasını doğru bulmuyorum şu an. Yaşlı insanlar var. Bağışıklığı düşük olanlar var. Toplu taşıma ve kapalı alanlarda ben takmaya devam edeceğim çünkü burada mesafenin korunması mümkün değil
0
photo85
(03.03.22)
(24)

Favori Aktörünüz Kim?

Kaleci Saçlı Forvet
Ben Denzel Washington diyorum. Siz? Teşekkür ederim.
Ben Denzel Washington diyorum. Siz? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.02.22)
Al Pacino ve Joaquin Phoenix 'in yeri bayadır ayrı.
0
lüzumsuz adam
(24.02.22)
al pacino, kevin spacey, tom hanks, andrew scott.
0
pide
(24.02.22)
Tom Hanks.
0
invictae
(24.02.22)
Kevin spacey, al Pacino, John Malkovich,Mahir günşiray, yiğit özşener.
0
deer hunter
(24.02.22)
Gary Oldman
0
mutekebbir
(24.02.22)
tom hanks
0
estella
(24.02.22)
tom cruise
0
floydian
(24.02.22)
Cristian Bale.
0
eagle is free
(24.02.22)
Vincent Cassel
Zachary Quinto
Jessica Lange
Ben Kingsley
Kevin Spacey
Lou Taylor Pucci
0
buzbebek
(24.02.22)
Kevin Bacon
0
oldtimer
(24.02.22)
Daniel day lewis
Tom hardy
Leonardo DiCaprio
0
logisticsmanager
(24.02.22)
Cristian Bale & Leonardo DiCaprio
0
himmet dayi
(24.02.22)
Oyunculuklarınin çok iyi olduğuna dair bir iddiam olmamakla birlikte; Leonardo di Caprio ve Keanu Reeves benim en favorilerim.
0
fraise
(24.02.22)
Steve Buscemi
0
ted
(24.02.22)
David Tennant <3
0
kobuzchu kiz
(24.02.22)
idris elba michael fassbender
0
ya ben lan neyse
(24.02.22)
1-hugh jackman
2-leonardo di caprio
3-robin williams
0
bugisme
(24.02.22)
Dusundum uzun uzun ve nedense hicbirine isinamadim aklima gelen seceneklerin. Jeff Bridges diyorum.
0
hot potato
(24.02.22)
Willem Dafoe
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(24.02.22)
Leonardo DiCaprio.

Birkac tane var da illa tek bir tane sec diyorsan Leonardo DiCaprio derim direkt.
Adamın bacak kadarken oynadigi rolden simdi zamanlarina varana kadar hepsinde oyunculuk muazzam.
Ayrica kotu vir bir filmine denk gelmedim, bildigin kotu filmi yok.


Bunun disinda Al Pacino, Tom Hanks, Matt Damon, Michael fessbender, Ben Affleck favori oyuncularim.
Bir de sırf a few good man filmindeki mahkeme sahnesindeki rolu icin Jack Nicholson.
0
stavro
(24.02.22)
mads mikkelsen + anna torv
0
suyin
(24.02.22)
colin firth
0
Coma
(24.02.22)
Robert Pattinson.
0
Bruce
(24.02.22)
Marlon Brando
Gary Oldman
Okan Yalabık
0
schopenhauerin kedisi
(25.02.22)
(13)

İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz?

namidigerkokuc
İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Özellikle Konya civarından örnek verirseniz sevinirim
İç Anadolu'da yaşasanız hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Özellikle Konya civarından örnek verirseniz sevinirim
0
namidigerkokuc
(12.02.22)
Eskişehir.
0
denizgonen
(12.02.22)
Eskişehir
0
garylineker
(12.02.22)
Konya Ankara
0
gabe h coud
(12.02.22)
Ankara, Eskişehir. Olmuyorsa Kayseri.
0
pispinti
(12.02.22)
eskişehir-ankara
0
bugisme
(12.02.22)
Eskişehir - Ankara
Bilecik de ucundan kıyısından dahilse 3. seçenek Bilecik derim. Aktivite falan pek yoktur ama Bursa ve Eskişehir'e yakınlığı yeter.
0
uvcray
(12.02.22)
İç Anadolu'nun neredeyse çoğu yerini gezmiş biri olarak söylüyorum. Öncelikle tabii ki Ankara ve Eskişehir. Bunlar olmuyorsa Konya. Milletin Konya hakkında abuk sabuk konuştuğuna bakmayın, büyükşehir olmasının verdiği ciddi avantajlar var. Ayrıca coğrafi avantajları da var.(Ankara ve Eskişehir'e trenle 1,5 saat, en yakın denize (Manavgat) 200km.))
0
pinkman1
(12.02.22)
eskişehir'de yaşıyorum. konya diyorum.
0
ya ben lan neyse
(12.02.22)
1- eskişehir olmuyorsa ankara olmuyorsa konya
0
fff02561
(12.02.22)
Eskişehir
0
tamam sakinim
(12.02.22)
Eskisehirde 1.5 senedir yasiyorum ailem ankarada ama direk esese geldim yerlesmeye. Mezuniyetten sonra degismis ve hala guzel.
0
thesomberlain
(12.02.22)
İc anadoluda yasamak istemem direkt.
Baska caren yok birini seç dersen Ankara. Ben büyüksehir insaniyim.
0
stavro
(12.02.22)
Ankara.
0
dissendium
(12.02.22)
(16)

kadın erkek algısı

Çağa ayak uyduramayan
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?Cinsiyet de belirtirseniz seviniri
iş yerinde bu konuyla ilgili ikiye bölündük. sizlerden de yorum almak istedim.

aile dostları kendi çocuklarını baş göz etmek için, evlensinler diye kendi aralarında konuşurlarken babalardan biri 'mal dışarıya çıkmasın' diyor. buradaki mal ibaresinden ne anlıyorsunuz?

Cinsiyet de belirtirseniz sevinirim.
0
Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
Ama ben bunun ne demek olduunu biliyorum, saylanır mi xd arazi, arsa, ev vs kastediliyo

Kadınım. İlk kez duydugumda da böyle algilamistim
0
abuzer
(01.02.22)
Miras icerde kalsin. E.
0
ghilleinthemist
(01.02.22)
Miras, mal, mülk muhabbeti evet. Üslup leş açıkçası ama kastedilenin bu olduğunu düşünüyorum. Ha bu dilin, zihniyetin arkasındaki insan perde arkasında insan a da 'mal' ı yakıştırır gibi.

Edit: E
0
lüzumsuz adam
(01.02.22)
Anadoluda çokça kullanılır. mülk, para, miras, tarla, toprak diyorlar. Çocuklarına demiyorlar :)
0
lcha
(01.02.22)
Mirastan bahsediyor. Kanıtlayamam ama eminim.

K
0
zimbirik
(01.02.22)
Mal, mülk, miras, tarla vesaire. E.
0
kaptankedi
(01.02.22)
mal mülk dışarıya gitmesin +1
k
0
blatta hiberna
(01.02.22)
Calistik didindik kazandik, mali mulku elin oglu yemesin diyor amca.
0
brkylmz
(01.02.22)
teşekkürler cevaplar için.

biz duyduğumuzda iki kişi aynı anda nasıl çocuklarınız için bu yakıştırmayı yaparsınız tepkisi verdik :/ bizde sıkıntı var demek ki. sevindim miras, mal varlığının akla gelmesine, çok teşekkürler.
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
para dışarıya çıkmasın zengin ailelerin temel evlilik sebebidir.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.22)
Eski bir olay bu, mal mülk bölünmesin aile içinde kalsın diye akraba evliliği yaptırıyorlar

E
0
not sure if serious
(01.02.22)
kadın kişisiyim, mal mülkten bahsediyorlar, tarladır, evdir, mirastır...
0
Phoebe
(01.02.22)
ya bir şey söyleyeceğim, ben de çocuklarından şakalı şekilde mal diye bahsettiklerini düşünürdüm. mal mülk aklıma gelmezdi yani.
0
evde liyakat kalmamis
(01.02.22)
@evde liyakat kalmamış ohh be teşekkürler :)) bizim de aklımıza hiç mal mülk gelmedi. sorun bizde :) söyleyen kişi de örnek arası kullanan çok sevdiğim ve değer verdiğim bir büyüğüm öyle bir şey kastetmeyeceğini bildiğim biri. o da nasıl böyle düşünebildiğime şaşırdı:D
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(01.02.22)
mal mulk - E

ask evliligi nispeten yeni bir fenomen. evlilik ailelerin, mallarinin, topraklarinin birlesimi ve soyun devami icin aileler tarafindan eslestirilip ayarlanip onaylanan bir konseptti, eski nesil ve muhafazakarlarin aklina da ilk bu tanim geliyor - modern tanima alismamislar veya kabul edemiyorlar.
0
robokot
(01.02.22)
gerçek anlamda mal-mülk-para. e
0
ya ben lan neyse
(01.02.22)
(8)

80'lerden romantik pop-rock parçalar

denizzz
az önce wham'den where did your heart go'yu dinledim ilk kez. muazzam bir parça, hele o sonlardaki saksafon solosu. var mı o yıllardan çok beğendiğiniz, tavsiye edeceğiniz parçalar?
az önce wham'den where did your heart go'yu dinledim ilk kez. muazzam bir parça, hele o sonlardaki saksafon solosu. var mı o yıllardan çok beğendiğiniz, tavsiye edeceğiniz parçalar?
0
denizzz
(29.01.22)
karma chameleon, don't you want me, take on me, africa, down under, uptown girl falan filan...
0
passion rules the game
(29.01.22)
Falco-Jeanny
0
Zaman Tamircisi
(29.01.22)
cekcekli
(29.01.22)
wham demişsin madem george michael'ın cowboys and angels şarkısı var. saksafon sololu.
0
nothing in my way
(29.01.22)
lily was here
youtu.be
0
freebird5406_2
(29.01.22)
Careless Whisper
Berlin - Take My Breathe Away
1974 tarihli I Will Always Love You nun 1992 cover ı
the police - every breath you take year
Bonnie Tyler - Total Eclipse of the Heart
0
ya ben lan neyse
(29.01.22)
Aerosmith - crazy
Falco- jeanny
Phil Collins- another day in paradise
0
deer hunter
(29.01.22)
Eric clapton - wonderful tonight ve layla
0
galileo figaro magnifico o o o o
(29.01.22)
(8)

Tıp fakültesi mezunları doktoralı mı sayılıyor?

ya ben lan neyse
sb teşekkürler.
sb

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(28.01.22)
hayır tıp doktoru ünvanı alıyor
0
hadsafhada
(28.01.22)
Yok. Yükseklisansa denk geliyor. Üstüne uzmanlık ya da doktora yapıyorlar.
0
renegade
(28.01.22)
peki tıptaki uzmanlık eğitimi doktora mı sayılıyor?
0
🌸ya ben lan neyse
(28.01.22)
Tıp doktoru sayılıyorlar. Mesela yurtdışında MD, yani Doctor of Medicine olarak geçen tıp doktoru. Bilimsel bir alanda doktora bitiren ise PhD, yani Doctor of Philosophy ünvanını hak ediyor.
0
BuddyGuy
(28.01.22)
yüksek lisans mezunu sayılıyorlar, bitirince doktora yapmak için okullara başvurabiliyorlar.
0
rose parks
(28.01.22)
İkinci soruna cevap olarak; Tıpta uzmanlık, doktora ile aynı kabul ediliyor. Akademik atamalarda eş değer.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(28.01.22)
Tıp fakültesi 1-2-3: Lisans
4-5-6: Yüksek lisans
Uzmanlık eğitimi: Doktora

Denklik yukarıda yazdığım gibi. Tıp f 3. sınıf bitince diploma alıp hekim dışı sağlık personeli olarak çalışabilir.2000 lerin başında saçı kapalı bir tıp fakültesi öğrencisinin başörtüsü yasağı gelince okulu bırakıp aldığı diploma işe hemşire olarak özel sektörde çalıştığını duymuştum.
0
sumuklu asilzade
(29.01.22)
Aslında bu Tıp Fakültesine özel bir durum değil, Türkiye'deki bütün lisans programları için geçerli. Mesela 5 yıllık öğretmenlik bölümleri var, bunlar da aynı durumda.

Türkiye'de 1-2 önlisans 3-4 lisans 5-6 yüksek lisans olarak kabul edilir. Bu arada kabul edilir diyorum zira aslında bu önlisans ve yüksek lisans kısımları biraz farklı. Okulun 2. yılından sonra ama lisansı bitirmeden okulu bırakmak isterseniz, bölümünüze göre, mesela mühendislik ise teknisyenlik, Tıp ise Sağlık teknisyenliği veya benzeri eğitimlerine göre hak ettiğiniz bir önlisans diplomasını doğrudan alabilirsiniz.
YÖK Lisans Öğrenimlerini Tamamlamayan Veya Tamamlayamayanların Ön Lisans Diploması Almaları Veya Meslek Yüksekokullarına İntibakları Hakkında Yönetmelik
www.mevzuat.gov.tr

Veya 4 yıl üzeri bir lisans programı okursanız diplomanızda yine Lisans diploması yazacaktır. Ama 10 dönem veya üzeri (5 yıl ve üzeri) lisans programı okuyanlar doktora başvurularında yüksek lisans mezunu olarak kabul edilirler. Yani bu kabul aslında sadece akademik dünya içindir.
YÖK Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği
www.mevzuat.gov.tr
0
yeninesiltupcu
(29.01.22)
(14)

Ne fabrikanız olsun isterdiniz

dissendium
Çok önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım soruyu.Ne fabrikanız olsun isterdiniz ve neden o fabrika? Geliriniz çok fazla olacak. Her ay en az 10 milyon lira kazandığınızı düşünün. Ne üretmek sizi mutlu eder? Ne üretimine hayatınızı harcayabilirsiniz?
Çok önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım soruyu.

Ne fabrikanız olsun isterdiniz ve neden o fabrika? Geliriniz çok fazla olacak. Her ay en az 10 milyon lira kazandığınızı düşünün. Ne üretmek sizi mutlu eder? Ne üretimine hayatınızı harcayabilirsiniz?
0
dissendium
(23.01.22)
İşlemci
0
aeroknight
(23.01.22)
Oyuncak
0
basond
(23.01.22)
Rakı.
0
j r r tolkien hayrani
(23.01.22)
Otomatik silah fabrikasi.
0
stavro
(23.01.22)
Gelir elde etmek değilse amacım
Müzik aleti olabilir.
0
kisa
(23.01.22)
tekne, motoryat, katamaran, otomobil, karavan

ama seri üretim değil, el yapımı olacak.

ve ilginç teknolojiler olacak. büyük bir kısmını argeye ayırırdım. hiç kimsenin düşünmediği icatları uygulamak isterdim.
0
gabe h coud
(23.01.22)
ilaç
0
ya ben lan neyse
(23.01.22)
Sanat, Andy Warhol usulu :D
0
hot potato
(23.01.22)
oyuncak +1
0
in vino veritas
(23.01.22)
vida
0
ala09
(24.01.22)
gözüm o kadar yüksekte değil, kask fabrikası, motorsiklet fabrikası. az kazanayım sorun diil.
0
selam
(24.01.22)
kedi, köpek maması.
0
kumandanim
(24.01.22)
Fişek fabrikası, tanesi 5 lira oldu namussuzun, atamıyoruz.
0
John Bloor
(24.01.22)
yarı iletken veya chip üretimi yapan bir fabrikam olsun isterdim.
0
baharat
(26.01.22)
(10)

Somon cidden zararlı mı?

birmilyonunvarmi
Sağlıklı olalım diye haftada 1 somon yeriz. Şahsen bu söylentinin vegan lobisinin kirli oyunu olduğunu düşünüyorum.
Sağlıklı olalım diye haftada 1 somon yeriz. Şahsen bu söylentinin vegan lobisinin kirli oyunu olduğunu düşünüyorum.
0
birmilyonunvarmi
(19.01.22)
himmet dayi
(19.01.22)
Yani gerçek somon bulsak tabiiki faydalı da artiz ne arar la bazarda...
Tr.de pembe renkli okyanus somonu yok bilin bakalım neden? Pembe olanlar havuzda üstelik ya yemle ya da boyar maddeyle doğrudan renklendiriliyor. Karadeniz somonu adıyla satılan kaya balığı görünümlü tuhaf beyaz somonlar da somon değil zaten havuz balığı.
Ve evet, antibiyotikli tavuklar gibi düşünebilirsiniz hepsini.
Eğer balık tüketecekseniz bi kaç seneye kadar hepsi yok olmadan Karadeniz veya marmaranın küçük balıklarını -veya karadeniz palamutu- nu tüketmenizi öneririm.
0
rewlack
(19.01.22)
taş devri diyetini savunan hocalardan bile (bu diyette temel besin ettir) dip balığı yemeyin uyarısı okumuştum. sebep ağır metal.
0
ya ben lan neyse
(19.01.22)
Karadeniz somonu çiftlik somonu diye belirtiyor balıkçılar yem ile besleniyor pek sağlıklı olacağını düşünmüyorum tadıda sürekli yenecek kadar iyi değil.
Onun yerine çipura var gerçi şuan 40 tl tanesi
0
kararsızataletfilozofu
(19.01.22)
Turkiye'de olsam somonla isim olmaz, luferi palamutu varken.
Yurtdisinda secenek sinirli, o yuzden somon onemli. biz iki haftada bir yiyoruz. Buyuk bir parca aliyorum, Antibiyotiksiz secenegioldugu icin ondan aliyorum. Bir hafta beyaz/kirmizi et bir hafta somon seklinde goturuyoruz..
0
cooperr
(20.01.22)
tr’de hiçbir eti tüketmeyin diyorlar zaten. tavuklar şişirilerek büyütülüyor, balıklar denizin tüm pisliğini çekiyor, meyve sebzeler ilaçlanıyor… ee neyle besleneceğiz biz biri açıklayabilir mi?
0
deartheodosia
(20.01.22)
ağır metaller yüzünden genel olarak büyük balıklar çok fazla önerilmiyor.
0
mikahakkinen
(20.01.22)
"tr’de hiçbir eti tüketmeyin diyorlar zaten. tavuklar şişirilerek büyütülüyor, balıklar denizin tüm pisliğini çekiyor, meyve sebzeler ilaçlanıyor… ee neyle besleneceğiz biz biri açıklayabilir mi?"

baya zengin olup gerçek organik ürün kovalamak gerekiyor sağlık için
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
norveç'teki somon çiftlikleriyle ilgili bir belgesel izlediğimden beri (adını hatırlamıyorum, hatırlarsam editlerim) somon yemiyorum.

türkiye'de hâlâ yenebilecek bir sürü balık var, somon kovalamak çok da şart ve gerekli değil zaten bana göre.
0
blatta hiberna
(20.01.22)
Birçok yazar Türkiye'deki yerli balıklar daha sağlıklı demiş de denizlerimizdeki mikroplastik oranı inanılmaz yüksek.

www.greenpeace.org

Ben somonun bizim denizlerimizdeki balıklardan daha sağlıksız olduğunu düşünmüyorum.
0
robin one persie
(20.01.22)
(12)

Ofis dertleri (Katil kim?)

sormayageldim
ofis ortamında bir odada 7 çalışanız herkes erkek. en küçüğü benim yaşım da 31. beni ailem tüm yazılı ve yazılı olmayan toplum kurallarını öğreterek yetiştirdi. bu konuda kendileri de çok hassastır. dolayısıyla bende de aşırı hassasiyet gelişmiş olabilir. neyse. şimdi günün muhtelif saatlerinde arka
ofis ortamında bir odada 7 çalışanız herkes erkek. en küçüğü benim yaşım da 31. beni ailem tüm yazılı ve yazılı olmayan toplum kurallarını öğreterek yetiştirdi. bu konuda kendileri de çok hassastır. dolayısıyla bende de aşırı hassasiyet gelişmiş olabilir. neyse.

şimdi günün muhtelif saatlerinde arkadaşlarım kimisi 1 saate yakın telefonla konuşuyor hepimiz net şekilde duyabiliyoruz. kimisi çekirdek çiğniyor 1 saat onu dinliyoruz. kimisi sakız çiğniyor cart curt (bu arkadaşı uyardım sakıza karşı ekstra hassasiyetim var) azaltsa da bazen hala çiğniyor. kimisi açıyor dizisini hoparlöre veriyor bir saat onu dinliyoruz. işin garip yanı kimse de birbirine hiçbir şey söylemiyor.

ortalama bir dostluk oluştuğu için aramızda ben de bir şey söyleyemiyorum. arada bir laf çakıyorum ama anlamıyorlar. ya da işlerine gelmiyor. mizacım biraz serttir şaka yollu söylediğim şeyleri bile fazlaca ciddiye alıp alınanlar oluyor. bu durumda aramızın bozulmasını da istemiyorum.

bende mi bir anormallik var? eğer sıkıntılı olan bensem psikolojik tedavi almayı düşünüyorum. onların o hallerini görüp işittikçe başıma ağrılar iniyor. teşekkürler.
0
sormayageldim
(18.01.22)
sen haklısın. öyle bir ortamda başkaları duyacak şekilde telefonla konuşulmaz, çekirdek çitlenmez, dizi izlenmez, sakız da sinir bozucu olabilir ama ona net olarak bir şey diyemiyorum, olmasa iyi olur tabii.
0
veritaslibertas
(18.01.22)
Haklısınız.
benzerlerini kısmen yaşadım diyebilirim.
psikolojik tedavi değil de bu gibi şeyleri görmemezlikten gelebilmek burada önemli.

Ailenin (genel) kuralları öğretmesi güzel bir şey tabiki de. Sorunlar ise özelde yaşanıyor.
0
Erva
(18.01.22)
Dostum sen haklısın da açık ofiste tam bir sessizlik elde etmen imkansız. Her yerde aynı sıkıntıyı yaşayacaksın. Çok rahatsız ediyorsa gürültü engellemeli güzel bir kulaklık almanı öneririm.
0
roket adam
(18.01.22)
bu tamamen yetiştirilme tarzı ve görgüyle alakalı. ben de üniversite yıllarımda bir sene yurtta kaldım, insanların ne denli denyo olabileceğini orada öğrenmiştim.

sizde bir anormallik yok belki biraz mizofoni vardır o da problem değil. insanlar nerede ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiğini bilmiyorlar gerçekten.
0
wild honey suckle
(18.01.22)
7 kişinin olduğu bir ortamda böyle problemlerin yaşanması normal. doğru demiyorum, normal diyorum. her yerde var. tek tek, üşenmeden uyarmak lazım. kalem kalem bakarsak:

telefon : iş ile ilgili konuşuyorlarsa, bir şey demek mümkün değil ama şahsi telefon görüşmeleri için, "abi şahsi görüşmeleri, özellikle uzun olanları oda dışında yapsak, çalışrken konsantre olamıyorum" denebilir.

çekirdek : ne alaka gerçekten? "abi yemesek burada çekirdek, çok alakasız? iş ortamında hem konsantrasyon bozuyor, hem de pislik çıkartıyor"

sakız : "abi biraz daha sessiz çiğnesen, cakkıdı cakkıdı sinir bozuyor"

diziyi hoparlöre vermek : "abi hoparlöre bari vermesen? çalışıyoruz burada, bir yandan senin dizini takip ediyoruz. çalışırken dizi seyretmek en baştan yanlış da, en azından kulaklıkla dinlesen daha iyi"

tabii bunların hepsini sürekli söylemeniz halinde, nasıl dayak yersiniz bilemem.
0
co2s2
(18.01.22)
@co2s2 bu cümleler sürekli aklımda tekrarlanıyor. ama bunu sadece benim sorun ediyor olmam farklı bir problem doğuruyor. bu sefer suçlu, uyumsuz ben olacağım. çok acayip.
0
🌸sormayageldim
(18.01.22)
Sanırım burası bir devlet dairesi. Yoksa çekirdek çitlemek, dizi izlemek falan hayal edemedim. Ofis ofis değil sirk olmuş.

Son derece haklısınız bu arada. Son 50 yılda köyden kente hızlı göçün ve şehir hayatına uyum sağlamak şöyle görsün, büyük bir dirençle medenileşmeye, nezakete karşı direncin sonucu bu. Şehirlerde yaşayan insanların %90'ının toplu yaşama kurallarından, nezaketten, görgüden falan haberi olmadığı gibi bu kavramları küçük görüyorlar. İzlediği diziyi hoperlöre veren adam senin ondan rahatsız olabileceğini sadece düşünmemekle kalmıyor, aklına gelse bile bunu umursamıyor. Öenmli olan onun istediği çünkü. Bu adamın ailesi de böyle, komşusu da böyle. Bu yüzden apartmanlar bir gürültü cehennemi, toplu taşıma bir sinir harbi. Toplumun geneli böyle olduğu için artık bu davranışlar ayıplanmıyor da. Yani dizi izleyen adama normal şartlarda bu yaptığının seni rahatsız ettiğini söylemek bile onun adına seni utandırırken, adam sana rahatlıkla dinlemek istemiyorsan kulaklık tak diyebilir. Bu onu utandırmıyor çünkü. bunu sana kurduğu üstünlük olarak bile görebiliyor.

Psikolojik tedavi kısmını düşünebilirsin ileride ama bunun sebebi toplum kurallarına entegre olamama zorluğu değil, toplumun sende yarattığı tahribatı nasıl aşarım şeklinde olacaktır.
0
thracia
(18.01.22)
sesli sesli dizi izlemek, gayet medeni ve batılılı bir hareket. bu şehirli olmanın problemi. köylülükle bir alakası yok. benim köyümde dizi izlenmediği gibi çekirdek de yiyen yok. cakkıdı sakız çiğneyenleri kovduk zaten.

onlar gibi karşılık vermek senin için daha konforlu olur. çünkü bi yerden sonra "amma uzattın be" filan diye çamura yatacaklardır.
onlar dizi açıyorsa sen kur ofise 2+1'i kökle diziyi. sorana da sizin sesinizden etkilenmemek için dersin.
0
comp
(18.01.22)
hepsini uyar, anlamazlarsa müzik açarak karşılık ver.

hepsi anormal. dizi ve çekirdek neymiş yahu? patron da mı yok kimse bi şey demiyor mu? bi kere herkesin kulaklık kullanması lazım kısa şeyler harici.
0
jelly bear
(18.01.22)
haklısınız ama çok takmayın.
0
ya ben lan neyse
(18.01.22)
Eğer iletişim ve hitabet becerilerin master degree değilse 7 kişiyi değiştiremezsin ve ikna da edemezsin. İstenmeyen adam olmayı göze alıyorsan inadına davran tabi. Yoksa yerden göğe kadar haklısın. Bazı şeyler böyledir fakat, yapacak bir şey yok…
0
her giriste sifresini unutan adam
(18.01.22)
Harbiden biz sayılı insanlardanız sanırım.

Benim de ailem çok hassas eğitim verdi. Annem "öndekinin masasına bile dokunup rahatsız etme" derdi. Hayata atılınca sığır gurühla karşılaştım.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(18.01.22)
(3)

Hüsnü Yalınkılıç ı oynayan aktör kendi sesiyle mi oynuyor

mezarkabul
Yoksa dublaj mi yapıyorlar
Yoksa dublaj mi yapıyorlar
0
mezarkabul
(17.01.22)
baya oldu en son izleyeli ama sonradan sesi değişmişti diye hatırlıyorum. biri kesin dublaj yani.
0
hadsafhada
(17.01.22)
önce Cengiz Bozkurt'tu, sonra ya değişti ya kendi sesi oldu.
0
ya ben lan neyse
(17.01.22)
kurtlar vadisi pusu'nun ilk sezonunda (yani ilk tanıdığımız sezonda) seslendiren cengiz bozkurt. bildiğimiz erdal bakkal.

sonra değişti. muhtemelen kendi sesine geçti, berbat oldu.

bu kendi sesi: youtu.be
0
kibritsuyu
(17.01.22)
(9)

Hakan Salınmış’a benzeyen oyuncu?

mutekebbir
Merhaba,Şu an kuzenimle bunun tartışmasını yaşıyoruz. Bir oyuncu varmış ve bu adama aşırı benziyormuş ısrarla odur zaten diyorum ama hayır değil çok fazla benziyor diyor. Aklınıza gelen biri var mı?Teşekkürler.
Merhaba,

Şu an kuzenimle bunun tartışmasını yaşıyoruz. Bir oyuncu varmış ve bu adama aşırı benziyormuş ısrarla odur zaten diyorum ama hayır değil çok fazla benziyor diyor.

Aklınıza gelen biri var mı?

Teşekkürler.
0
mutekebbir
(15.01.22)
erkan can
0
ceylinf
(15.01.22)
hakan salinmis kim bilmiyordum ama google'in soyledigine gore bir orta yasli turk erkegi ortalamasi gibi, o yuzden herkes olabilir.

Koksal Engur diyorum.
0
sopiro
(15.01.22)
hakan salınmış, dizilerde farklı farklı gözükebiliyor, kilo filan vermişti herhalde bir ara. bence de büyük ihtimal yine kendisinden bahsediyordur ama bahsettiği oyuncu nerelerde oynamış, hiç hatırlamıyor mu?
0
miranda
(15.01.22)
ümit yesin.
0
komando kani var bende
(15.01.22)
@miranda açıkçası ben de aynı konuda ısrarcıyım ama hiçbir şekilde kabul etmiyor. Başka gösterecek oyunu kalmadı.

Spesifik olarak bir dizi/film yok çok çok fazla yerde oynadığını söylüyor sadece.
0
🌸mutekebbir
(15.01.22)
Erdem Baş'ın yaşlanmış hali.
0
rose parks
(15.01.22)
hiçbiri değil ve kuzeniniz son derece haklı. aynı şeyi düşündüğüme eminim lakin kim olduğu şu anda aklıma gelmiyor. fakat benim hatırladığım tersi. kuzeninizin benzettiği kişiyi bilip ve halan salınmış'a (bu arada bu oyuncunun adını yeni öğreniyorum) benzetiyor idim.

mutlaka hatırlayacağım, bugün değilse bile hatırlayacağım. bekleyin.
0
kibritsuyu
(16.01.22)
Settar Tanrıöğen
0
ya ben lan neyse
(16.01.22)
Bu soruyu kafaya takıp aylardır ara sıra araştırdım. En sonunda hatırladığım kişiye ait video buldum, aha bu işte dedim, kimmiş diye baktım, hakan salınmış çıktı.

Benzettiğimi sandığım adam kendisiymiş, biraz daha genç hali. Bir hayli farklı göründüğü doğru.

Bulduğum video da bu: youtu.be

2:16'dan sonrası.
0
kibritsuyu
(16.03.22)
(7)

Mobil benzin işi Türkiye'de tutar mı?

chicha_v2
Dubai'de ve Rusya'da gördüm. Bayağı kamyonetlerle veya minibüslerle gelip dolum yapıyorlar.Burada tutar mı, özel izin vs. gerekir mi?
Dubai'de ve Rusya'da gördüm. Bayağı kamyonetlerle veya minibüslerle gelip dolum yapıyorlar.

Burada tutar mı, özel izin vs. gerekir mi?
0
chicha_v2
(12.01.22)
Bence izin gerekir, normal istasyon için bile kırk tane izin gerekiyor diye biliyorum. Akaryakıtta kar marjı zaten düşük, bir de bunu mobil şekilde müşteriye ulaştırmak karı daha da azaltacaktır. Tankeri güvenli şekilde saklamak, trafikte gezdirmek falan hiç olacak iş değil bence.
0
orient blue
(12.01.22)
Dubai'de niye var --> gelir seviyesi çok yüksek olduğu için servis sektörü abidik gubidik icatlar yapabiliyor
Rusya'da niye var --> kırsal kesim çok, coğrafya geniş, benzinci ağı düşük o yüzden olabilir.
burada neden tutsun? belki kırsal kesimde tutar bizde en ücra köyde bile bir benzinci var yani. hiç aklıma yatmadı.
0
roket adam
(12.01.22)
Yasal mevzuat şu an buna izin vermiyor. İleride verse bile münhasıran akaryakıt dağıtım bayii olan istasyonlar dışında kimse zaten satışını yapamayacak.
0
photo85
(12.01.22)
diğer ülkeleri bilmiyorum ama sanki türkiye'de istasyon çok var. 6 bin nüfuslu ilçe merkezinde 3 istasyon biliyorum.
0
ya ben lan neyse
(13.01.22)
bahsettiğinize benzer bir uygulama Türkiye'de tekneler için var.
Limana kamyonet gibi bir tanker gelip teknelere dolum yapıyor. Yasal imkanlar için bunu araştırabilirsiniz.
Sanki kırsal kesimde de tarımsal makineler için benzer bir durum hatırlıyorum ama emin değilim (biçerdöver vs. için).

Şehir içinde bana da tutmaz gibi geliyor.
İstanbul için konuşayım, zenginler sitedeki apartmanlarda yaşıyor, buraların otoparkına tanker sok çıkar harbiden dert.
Çok zenginler mustakil evde yaşıyor, onların da şoförleri vs. var, zaten kendileri doldurmuyorlar.
0
burfak
(13.01.22)
Bizde yasal oalrak büyük jeneratörler ve yakıt kullanan işletmeler için (fırın, fabrika vs) zaten tankerle servis hizmeti var.

Anadolu'da da mutlaka tarlalardaki jeneratörler, su pompaları, traktörler için yasal olmasa bile yakıt servisi vardır.

Şehir ya da kasaba merkezinde böyle bir servisin olması mantıklı değil bizde, adım başı istasyon var +1
0
John Bloor
(13.01.22)
fazla detaylandirmaya gerek yok, tutmaz.
0
cooperr
(13.01.22)
(4)

TYT-AYT Sayısal konuları 4 ayda biter mi?

asaf
sb
sb
0
asaf
(03.01.22)
Temele bağlı.
0
invictae
(03.01.22)
konu biter de nasıl biter? +1

Sıfırdan imkânsız.
0
dissendium
(03.01.22)
150 konu var. 120 gün okul, dersane olmadan günde 10-12 saat çalışılacak.
0
🌸asaf
(03.01.22)
temel nasıl, hedef ne?
0
ya ben lan neyse
(03.01.22)
(25)

Baklavayla çay mı kola mı?

meraklitursucu
Hangisini tercih ediyorsunuz?
Hangisini tercih ediyorsunuz?
0
meraklitursucu
(31.12.21)
Varsa ayran yoksa çay.
0
Amaranta ursula
(31.12.21)
Ayran
0
freebird5406_2
(31.12.21)
Sadece baklava
0
birmilyonunvarmi
(31.12.21)
süt
0
dafuq
(31.12.21)
Çay
0
dissendium
(31.12.21)
sadece baklava.
yanında değil ama sonrasında maden suyu olabilir.
0
blatta hiberna
(31.12.21)
yanina ille bi sey icecek olsam cay icerim
0
fakyoras
(31.12.21)
inanılmaz miktarda şeker tüketen biriyim ve sadece soruyu okumak bile şeker komasına girmeme yetti. baklavanın yanında istesem bile fiziksel olarak kola içmem mümkün olmaz muhtemelen. şekersiz çay ya da süt.
0
der meister
(31.12.21)
dudak yakan açık çay
0
gabe h coud
(31.12.21)
Çay, NET.
0
msb
(31.12.21)
sekersiz cay ama benim tercihim kahve
0
Ley
(31.12.21)
Çay
0
chavezding
(31.12.21)
Çay
0
ms brownstone
(31.12.21)
Yoğurt.
0
Bruce
(31.12.21)
Çay
Ayranla da gidiyor ama kolayı konduramadım ben.
0
cilekli pasta
(31.12.21)
Ayranla mükemmel oluyor
0
hrvl
(31.12.21)
Şerbetli tatlılarla her zaman çay.
Umarım hayatım boyunca herhangi bir tatlıyla ayran içen biriyle karşılaşmam.
0
pena34
(31.12.21)
Baklavanın yanında en son tuketecegim sey kola olur. Gayet de seker tüketen adamin ama bakvala tatli o kola tatli aman aman dusuncesi bile mahvetti beni. Ne baklavadan bir sey anlarim ne koladan o durumda.

Cay ya da su. Bana kalsa sadece baklava, yaninda bir sey içmem.
0
stavro
(31.12.21)
sade. biri olacaksa çay.
0
ya ben lan neyse
(31.12.21)
kola. asitli içecek iyi gider
0
all girls dream
(31.12.21)
Baklavanın üstüne buz gibi su içerim. Mis.
0
dadasalon
(31.12.21)
Kola.
0
j r r tolkien hayrani
(01.01.22)
demli bir cay, yoksa su.
kola ile seker^3 yapiyorsun gerek yok.
ayran icersem cikartirim herhalde..
0
cooperr
(01.01.22)
yazın kola kışın çay
0
baba553
(01.01.22)
baklavanin yaninda kola icilen ulke erdogan'in yonetmesini hakediyordur.
0
hewit
(01.01.22)
(7)

dolar yükselmesine rağmen usdt ile alınan coinlerden kar edemiyorum

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
merhaba arkadaşlar,bundan 1.5 ay kadar falan önce tl ile aldığım coinleri tether'e dönüştürdüm ama o günden bugüne kadar dolar kaç katı oldu benim coin kazancım yerinde sayıyor. şu an coin piyasası durgun ama dolar artarken neden benim kazancım da artmıyor? aldığım coinler düşüşte ondan mı acaba? a
merhaba arkadaşlar,

bundan 1.5 ay kadar falan önce tl ile aldığım coinleri tether'e dönüştürdüm ama o günden bugüne kadar dolar kaç katı oldu benim coin kazancım yerinde sayıyor. şu an coin piyasası durgun ama dolar artarken neden benim kazancım da artmıyor? aldığım coinler düşüşte ondan mı acaba? ama dolar onların düştüğünden daha çok yükseliyor. fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(20.12.21)
Şu an coin piyasası durgun değil düşüşte. Bitcoin 67 bin dolardan 45 bin dolara geldi. %33'lük bir değer kaybı söz konusu. Böyle zamanlarda altcoinler daha fazla değer kaybediyor. Dolayısıya yerinde sayman normal. Yükseliş trendini kırdığı anda nakde geçseydin (USDT'ye yani) yerinde saymamış olurdun.
0
himmet dayi
(20.12.21)
aldığın coinleri tethera dönüştürdüysen dolar bazında kazanamazsın zaten mantıken? tether sabit bir coin çünkü.
0
jelly bear
(20.12.21)
tether'de beklemiyor muhtemelen o zaman parası artardı. Aldığınız coinler yarı yarıya düştü hala paranız çok eksilmedi ya da arttı gibi duruyorsa sebebi doların artışı. Normalde paralarımız erimişti.
0
denizmaniaherif
(20.12.21)
"dolar onların düştüğünden daha çok yükseliyor" derken dolar/tl'yi kastediyorsan o bir illüzyon. yükselen dolar değil, alçalan tl. doların yükselip yükselmediğini merak ediyorsan dxy e bak.

"kar edemiyorum" derken doları mı baz aldın tl'yi mi?
0
ya ben lan neyse
(20.12.21)
@ ya ben lan neyse Doları baz aldım.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(20.12.21)
Bence sen şu an ne yaptığının farkında değilsin.

İlk olarak TL ile coin alıp o coinleri USDT'ye çevirmek diye bir şey yok. Coin ETH ise ne ile aldığının o andan itibaren hiçbir önemi yok. Sen muhtemelen ETH/TRY sayfasından değil de ETH/USDT sayfasından değer kontrolü yapıp kâr etmiyorum diye düşünüyorsun. Ama bu yaptığın da mantıklı değil. USDT sayfasından bakıyorsan zaten doların TL karşısındaki hareketleri orayı etkilemiyor. ETH/USDT sabitken dolar artarsa sen USDT bazında bir şey kazanmış olmazsın. TL bazında kazanmış olursun. Bunu da ETH/TRY grafiğinde yükseliş olarak görürsün. Sen günün sonunda örneğin 1 ETH'ye sahipsen "3.922 dolarım var" ya da "55.230 liram var" diye düşünürsün. Ilk yatırım miktarın 55.230'dan az ise TL bazında kâr etmiş olursun. Benzer hesabı yatırım anı ve şimdiki dolar fiyatları üzerinden de yapabilirsin.
0
himmet dayi
(21.12.21)
@himmet dayı Detaylı açıklaman için çok teşekkür ederim. Yanlış lanse etmiş olabilirim. TL ile aldığım coinleri satıp USDT aldım ve o USDT ile coin aldım. Çevirmekten kastım buydu. Kazancım artmıyor dediğim de senin dediğin gibi TL cinsinden varlıklarıma bakıyorum. Dolar artmasına rağmen TL cinsinden varlıklarım artmıyor. Hatta bugün zarardayım.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.12.21)
(5)

Eskisehir'e yerlesilir mi?

Acil kan
Ekmegini internet uzerinden kazanan ve İstanbul'daki okuduğu okulu bitirmek uzere olan ben baska bir sehre yerlesmek istiyorum. Hem aileme yakinligi (ankara) hem de baskalarindan duydugum övgüler nedeniyle eskisehir'e nedense kanim cok kayniyor. Sizce sessizlik sakinlik dinginlik kesmekeslikten uzak
Ekmegini internet uzerinden kazanan ve İstanbul'daki okuduğu okulu bitirmek uzere olan ben baska bir sehre yerlesmek istiyorum. Hem aileme yakinligi (ankara) hem de baskalarindan duydugum övgüler nedeniyle eskisehir'e nedense kanim cok kayniyor. Sizce sessizlik sakinlik dinginlik kesmekeslikten uzaklik arayan biri icin uygun bir yer midir? Nerelerinde yasanabilir? Nereleri nezih nereleri yasamak icin guzeldir?
0
Acil kan
(12.12.21)
Eskişehir’de yaşamadım ama cok gidip geldim. Evet yaşanır.

Lojistik olarak da İstanbul ve Ankara’ya gidip gelmesi cok kolay. Bir ısınız olursa hızlıca halledersiniz.

Bir yandan da küçük şehir, gidip birkaç gün vakit geçirmenizi öneririm.
0
kaptankedi
(12.12.21)
Mis gibi yaşanır.

Sümer mahallesi güzeldir yaşamak için. Ben Vişnelik taraflarını da severim. Gökmeydan-şeker mahallesi tarafları da güzel, yaşanabilir yerler. Uluönder mahallesinde (eczacılık kapısı karşısını kastediyorum) güzel evler bulabilirsiniz. Öğrenci nüfusu da biraz daha fazladır. Marketlere ulaşım çok kolay. Batıkent de tercih edilebilir ama merkeze biraz uzak kalıyor. Kiraların son durumunu da bilmiyorum.

Taşının derim :)
0
chihirovekohaku
(12.12.21)
Ben isim gucum yokken bulundugum yerden istifa edip sirf eskisehirde yasamak icin tasinip geldim. Buyuk sehir imkanlari olup buyuk sehir tantanasi hic olmayan, ortadogu goclerinden diger sehirlere gore daha az etkilenmis, insani diger gordugum pek cok sehire gore daha kulturlu ve nazik, ayrica cok ekonomik bir yer. Tek dezavantaji soguk olabilir. Kimisine de sıkıcı gelebilir, o yuzden bence aylik ev kiralayip gelip bir deneyin. Bahar-yaz gibi bunu yaparsaniz cok daha guzel olur, onumuz malum kış o yuzden gezme imkani kisitli olabilir. Gelmisken bisiklet kiralayin, tum sehir merkezinde ulasim araci olarak bisiklet kullanabilirsiniz.

Ben sumerde oturuyorum ve bence en guzel semti. İmkaniniz varsa karabayir gibi cok daha luks yerler var, veya vadisehir-ihlamurkent gibi sehrin tepesinde nezih ama biraz uzak yerler de var. Batikent civarini pek bilmiyorum ama eskisehirin sıkca tercih edilen nispeten luks yerlerinden. Buyukdere ve baglar taraflari ogrenci agirlikli biraz kalabalik yerlerdir. Genel olarak odunpazari ilcesi yasanilasi yerleri cok olan bir yer. Porsuk nehri yakinlari olursa daha huzurlu olur.
0
gibicibicis
(12.12.21)
sessizlik sakinlik dinginlik kesmekeslikten uzak değil. neredeyse 1m lik şehir. 20 yıl öncesinin muhabbetiydi o. geçen gün atatürk lisesinin önünde ışıkta tam 45 dk bir metre ilerleyemedik. her sabah caddeler kilit. merkezde yaz akşamları sesten cam açamazsın. fiber neredeyse yok. her yer kağıt toplayıcı motor dolu. geçen ay arkadaş merkeze uzak çamlıca'da 2 bine ev tuttu. ısınmak sorun. su sayaçları ön ödemeli kışın su bitiyor, yollara düşüyorsun. birkaç yıldır sık sık elektrik gidiyor, hastaneye randevu bulamıyorsun, insanları soğuk...
0
ya ben lan neyse
(12.12.21)
Giderlerin (kira vb) %25 hatta %30 oranında azalabilir. Güzel bir şehir. Ankara'ya da istanbul'a da ulaşımı kolay. Trenle 1-2 saat içinde gider gelirsin. Hatta haftasonları sabah erken çık istanbul'da gez toz akşama dön:)Standart bir istanbullu'nun trafikte harcadığı vakitle kafa kafaya gelir.

Evet eskişehir'de de trafik var, kalabalık var. Ama Eskişehir'in merkezinde 1,5 saat sürer bir uçtan bir uca yürümen max. Ben orda yaşarken çoğu işimi yürüyerek hallediyordum. Kadıköy kadar hatta ondan küçük bir alandan bahsediyoruz. En kötü bisiklet alırsın bir tane.
0
anten
(13.12.21)
(20)

Memleketin gidişatı hakkında

les yeux blanches
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri
Sinirle yazıyorum bu yazıyı.
Millet aç deniyor ama şimdi az önce placebo konserine baktım biletler tükenmiş.
Basketbol, futbol maçlarına bakıyorsun biletler çıktığı gibi tükeniyor. En ucuz bilette 500 TL bu arada.
Arctic monkeys konseri desen çıktığı gibi bitti.
Cem yılmaz ve Tolga çevik'in gösterileri kapalı gişe.
Bu ne arkadaş ya millet keyif için bu paraları harcayabiliyorsa sıkıntı yok o zaman.
Dün hafta içi olmasına rağmen bebek tarafında gittim, araba park edecek yer, oturacak Cafe bulamadım kalabalıktan. Ücretli otoparkı bırak valeler bile dolmuş araba almıyorlar.
Kimse bana demesin 80 milyonda o insanlar azınlık diye.
Her zaman bu ülkede fakir bir kesim vardı ama zengin kesim bu kadar yoktu sanki. Herşeye rahat rahat bilet, yer bulabiliyorduk.
Ehli keyif, zengin kesimde bayağı bir artış var sanki.
Fox TV izlesen milletin hepsi duvarları kemiriyor.

Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Acaba yanlış mı düşünüyorum yorumlarınızı merak ettim.
0
les yeux blanches
(10.12.21)
Yanlış düşünüyorsun, 80 milyonda azınlık o insanlar.
0
Bruce
(10.12.21)
@Bruce
Ama bu zamana özel birşey değil bu. Ben kendimi bildim bileli 80 milyonda o fakir insanlar hep var. Şimdi niye bu kadar yaygara yapılıyor anlamıyorum.
0
🌸les yeux blanches
(10.12.21)
Sosyal medyanın gösteriş etkisi de var bence. Ortalama maaş alan insanlar bile keyfi harcamalarda bulunuyor sıklıkla. Ama zor durumda olan insan sayısı da oldukça fazla. Pandemi de işsiz kalan çok insan oldu en basitinden. Çoğu isyeri açılmadı bile. Ve henüz zamlar yapılmadı. Daha kötü günler geliyor yani.
0
meraklitursucu
(10.12.21)
E çünkü şu anda temel sorunumuz gelir dağılımı adaletsizliği. Fakir giderek daha da fakirlesiyor, bunun dışında zengin dednilen gruplar da zenginleşmeye devam ediyor. Orta sınıf denilen grup giderek fakir denilen gruba yaklaşıyor. 1 litre süt 16 lira olmuş; bu durumda ortada sorun olmadığından bahsetmek mümkün mü? Çevremizdeki çoğu insanın standarti düşüyor; bu duvar kemirmesi gerektiği anlamına gelmiyor ama eskiden yılda iki kere yurtdışı tatiline rahatça gidebiliyorsam şimdi zorlanıyorum. Bana göre sorun var. İlla açlıktan ölmek mi gerekiyor sorun var demek için? He bir grup da standartinin düştüğünün farkında olmadan hala eski aliskinlarina devam ediyor, sonuç kredi kartı borcu yığını.

Derin fakirlik dediğimiz şey de giderek artıyor.
0
fraise
(10.12.21)
Türkiye'yi geçiyorum, gel sadece Istanbul'a bakalım.

Istanbul'da 16 milyon insan var. Bunun sadece en zengin %2sini alsak: 320bin insan yapıyor!

Böyle bakarsan, Istanbul'da 320bin insanı ağırlayacak nitelikli, kalburüstü mekan yok. E bir de dışardan (Istanbul dışı, Türkiye dışı) gelenler var. Mekanların ağzına kadar dolup taşması çok normal.

Bahsettiğin sanatçı, grup, ve gösterilerin toplam arzı nedir? her biri ayrı ayrı 10biner bilet arzedebiliyor mu? Dolup taşması çok normal değil mi?

Özet: Yanlış düşünüyorsun.
0
kaptankedi
(10.12.21)
Ben de A Haber izledim geçen. Anladığıma göre Mars'ta koloni kuracakmışız. Durum çok iyi. Ben haklı buldum sizi. Var ki yiyorlar.
0
dissendium
(10.12.21)
Bakınız doğruluğu tartışmalı da olsa TUIK verisi, en zengin %20, toplam gelirin %50'sine çökmekte.

En alttaki %20'ye bakınız, toplam gelirin yalnızca %5.9'unu alabiliyor. Bu dilim içinde 16milyon insan var. Evet, bu 16 milyon insan duvarları kemiriyor. Ciddiyim.

data.tuik.gov.tr
0
kaptankedi
(10.12.21)
Dolar 30 lira da olsa o mekanları dolduracak kadar nüfus hala olacak, bunun üzerinden çıkarım yapılamaz
0
freebird5406_2
(10.12.21)
ülke istanbul'dan ibaret değil.
0
ya ben lan neyse
(10.12.21)
Zenginler daha zengin, fakirler daha fakir. O gördüğün zenginler yüzde 20 bile değildir. Biz fakirler oturacak ev bulsak şükrediyoruz, değil dışarı çıkmak.
0
photo85
(10.12.21)
Orta sınıfın alışkanlıklarından vazgeçmeme isteği + corona ile gelen "şimdi yapamazsam ileride belki hiç fırsat olmaz" kafası ile herkes her şeyi yapıyor artık.

Ben de normalde gitmeyeceğim metal grubunun konserine 200 lira verdim mesela. Arkadaşlarla gidelim bir etkinlik olsun diye.

İstanbul'da artık daha çok insan var ve çoğu aynı yerlere sıkışmış durumda(mesela taksim bitti diye herkes beşiktaş veya kadıköye gidiyor. Eskiden Floryaya giden bir kesim vardı artık Suriyeliler bastı diye gitmiyorlar), ayrıca sosyal medya sayesinde/nedeniyle insanlar aynılaştı. Herkes o etkinliği görüp ona gitmek istiyor. Eskiden sadece ilgisi olan görürdü.

Ekonomik veriler açık. Fakir daha fakirleşti, orta sınıf fakirleştiği için alışverişe ve bu tür etkinliklere saldırdı (çevremdeki birçok kişi bir sürü elektronik eşya aldı, zamlanmadan alalım diye. Bence websiteleri bu dönemde satış rekorları kırmıştır), zengin kesim zaten pek etkilenmiyor veya eskiden yılda 3 kere tatile giderken artık 2 kere gidiyor.

Örneğin bir noktada araba alabilmiş insanlar onu satıp 350 bin lirayı Clio'ya verebiliyor. Ben sıfırdan veremiyorum. Ama bu arabalar satılıyor, tükeniyor, sıraya girmen gerekiyor. Evler aynı şekilde...
0
nhk ni youkosu
(10.12.21)
A+ 200000 KİŞİ
A 3 Milyon kişi
B 10 milyon kişi
C 65 milyon kişi
sen A ya da B den söz ediyorsun.
0
ankarakecisi
(10.12.21)
placebo, arctic monkeys bangladeşe gitsin orda da biletler tükenir.

bebekte park edecek yer konusu ise istanbulun aşırı kalabalık olması sebebiyle.

kısacası ülkede zengin var elbette ama azınlıktalar. gelir dağılımı eşitsizliği var. ve istanbul fazla kalabalık.
0
dafuq
(10.12.21)
Ben anladim seni.
Eskiden keyif islerine bu kadar para harcanmiyordu, bu tarz etkinliklere daha kolay yer bulunuyordu.
Mekanlar da bu kadar full cekmiyordu.

Mesela vapur iskelesinden mac ya da konser bileti alip gitmisligim coktu.
Siraya falan girmem gerekmiyordu rock n coke bileti falan aylarca bulabiliyordun.
Mac gunu stad kapisinda kuyruga girsem yetiyordu.
Sadece devlet tiyatrosu bileti zordu, bir de sinema festivalleri. Onlar da az kisi aliyordu cok reklam yapiyorlardi.

Simdi sosyal medya var, hem giderek hava atiyorsun, hem de aha bitiyor alayim havasi olusuyor.
En son bi sertab konserine boyle zor gittim bir de esek kadar para verdik.
Sertab dedigin 2005te ayni konseri verse eminim haftalarca bilet satmaya ugrasirdi.
Bedava alirdik sonra gitmeyi unuturduk.

Simdi rockncoke olsa 10 milyon bilet satar herhalde.

Milletin kafa yapisi degisti parayla pek alakali degil.
0
divit
(11.12.21)
@divit

Aynen merak ettiğim buydu.
Bu arada Sertab erener'in eurovision'da şampiyon olduğu sene, yanılmıyorsam 2004 baharında harbiye açık havada konser vermişti. Gidip son gün 2 tane bilet almıştım rahat rahat.
Düşün o pohpohlamaya rağmen bilet bulunabiliyordu.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
Çıkar telefonunu göster mantığının aynısı bu
Millet aç ssdece sen zengin kısmın yaptıklarını görüyorsun
0
basond
(11.12.21)
Ben de anladım demek istediğinizi. Bazen bu his bana da oluyor. Türkiye şartlarında iyi bir gelirim var ancak telefon değiştirirken bile çok düşünüyorum. Bakıyorum asgari ücret alan arkadaşımda en yeni iphone modeli var. Bence tüm bunlar tamamen zenginin daha zenginleşmesinden kaynaklanmıyor. Keza bir kafede oturmak için zengin olmak gerekmiyor. Etkisi muhakkak var. Ama bence sebebi gösteriş merakı. O kafeye gitmezse nereden story atacak? O telefonu almazsa pahalı telefon kullanan arkadaşlarının yanında statüsü düşük hissedecek. Herkes placebo konserinden bahsediyor. Bizim gencimiz ben de gittim diye hava atamayacak mı yani?

Yani herkesin bunlara hatta en iyisine hakkı var tabi ki. Ama içten gelerek yapılan şeyler olduğunu düşünmüyorum.
0
mysticriver
(11.12.21)
@playing star again

Hocam sadece etiler örnek değil. Varoş semtinede gitsen otopark bulamıyorsun artık araba bolluğundan.
Bağcılar, şirinevler vs hayatta otopark bulamazsın.
0
🌸les yeux blanches
(11.12.21)
demek istediğinizi hem anladım hem de yanlış baktığınızı düşünüyorum.
bu göreceli bir şey.
dediğiniz şekilde bazı konserlere hâlâ son gün bilet bulunabiliyor ama 2001'deki depeche mode konseri için biletix önünde yatan olmuştu, internet sitesi çökmüştü.
divit'in dediği gibi rock'n'coke'a gününde bile bilet bulunabiliyordu ama.

placebo zaten normal şartlarda bileti hemen tükenecek bir grup.
cem yılmaz'a bir tat bir doku'dan beri çıktığı anda bilet bulunamıyor.
ben bu yüzden bilet bulamayıp izleyememiştim mesela.

yani bunlar biraz gruba, kişiye, etkinliğe göre de değişiyor.
ne olursa olsun, her zaman sold out olacak gruplar, kişiler ve etkinlikler var.
bunlar ölçek olamaz.

bir de sosyal medyayla, gündemle, corona'dan sonra insanların sosyalleşmek için delirmesiyle falan da ilgili olan durumlar var.

mesela artık çalışanlar sürekli dışarıda ya da eve siparişle yemek yiyor.
eskiden bu kadar değildi.
dönemle birlikte yaşam tarzları da değişiyor.
eskiden hafta sonu akşamları dışarı çıkılıp yemek yenirdi ve bu bir sosyal aktiviteydi.
artık "dışarıda yemek" veya "dışarıdan yemek" lüks değil, normal günlük hayatın parçası oldu çünkü zaman içinde seçenekler, restoranlar, cafeler, bistrolar, barlar, publar, bir sürü seçenek türedi ve hayat hızlandığı için insanların bakış açısı da değişti.

eskiden araba almak "araba almak"tı, artık araba ihtiyaç oldu.
ister etiler'de olsun, ister fikirtepe'de.
millet yemeyip içmeyip araba alıyor gerekirse.
hayat tarzları, hayatın akışı sosyal medyayla, teknolojiyle, gündemle, ortamla vb. değişiyor sürekli.

eskiden derken son 10 yıllık bir süreçten bahsediyorum bu arada.

bahsettiğiniz kitlenin azınlığa dahil olması da ayrı bir durum tabii.
yani tutarsız bir tespit.
0
blatta hiberna
(11.12.21)
80 milyonluk ülkede 1 milyon insanın durumu iyi güzel kardeşim niye şaşırıyorsun.
0
komando kani var bende
(11.12.21)
(9)

Gece gelen çiğ köfte yeme isteği

dissendium
Saat 23.00 00.00 arası hep çiğ köfte yeme isteği geliyor. Size de bu şekilde belirli zamanlarda ya da bir anda çiğ köfte yeme isteği geliyor mu? Çok gerekli bir soru olmadığının farkındayım. Sadece yalnız olup olmadığımı merak ettim. Teşekkür ederim. Çiğ köfteli günler.
Saat 23.00 00.00 arası hep çiğ köfte yeme isteği geliyor. Size de bu şekilde belirli zamanlarda ya da bir anda çiğ köfte yeme isteği geliyor mu? Çok gerekli bir soru olmadığının farkındayım. Sadece yalnız olup olmadığımı merak ettim. Teşekkür ederim. Çiğ köfteli günler.
0
dissendium
(09.12.21)
karnım açken oluyor. zaman fark etmez. kahvaltıda da yerim.
0
ya ben lan neyse
(10.12.21)
bana da oluyor öyle arada. şöyle bol otlu limonlu malzemeli yiyesim geliyor. bazen söylüyorum.
0
tabudeviren
(10.12.21)
Evet, ansızın ve çok şiddetli geliyor hem de. En karşı koyamadığım yiyecek galiba.
0
on and off
(10.12.21)
Midye dolma veya kokoreç isteği oluyor.
0
muhayyer divan
(10.12.21)
aynı şekilde kumpir isteği de geliyor bazen.
0
tabudeviren
(10.12.21)
sadece 1 kez oldu, yemedim. bir daha da olmadı.
0
erenderk
(10.12.21)
Millete tost perileri gelir, bana çiğköfte periler geliyor. Ve evet genelde gece yarısı. Kim bulduysa Allah razı olsun.
0
hrvl
(10.12.21)
bazen patates cipsi, cheetos, doritos vb krizleri de geliyor.
0
tabudeviren
(11.12.21)
@tabudeviren, abi sen bir markete, bir çiğ köfteciye git en iyisi.
0
🌸dissendium
(11.12.21)
(27)

Hiç evden çıkmadığınız bir durumda ne sıklıkla duş alırsınız?

ms brownstone
Pandeminin başında evden çalışırken haftada 1 duş alan birini duydum da onun şaşkınlığıyla soruyorum. Pandeminin ilk zamanları gibi haftalarca evden çıkmayacak olsanız ne sıklıkla duş alırdınız/aldınız?
Pandeminin başında evden çalışırken haftada 1 duş alan birini duydum da onun şaşkınlığıyla soruyorum. Pandeminin ilk zamanları gibi haftalarca evden çıkmayacak olsanız ne sıklıkla duş alırdınız/aldınız?
0
ms brownstone
(09.12.21)
yine de her gün duş alıyorum. günlük hayatta buna alıştıktan sonra 1 gün duş almayınca kendimi çamur gibi hissediyorum.
çok nadiren yataktan neredeyse hiç çıkmadığım bir gün olursa 1 gün duş almadığım oluyor.
0
kent sakini
(09.12.21)
Gün aşırı. Saçım yağlanıyor çünkü mecburen alıyorum. Bazen her gün.
0
hrvl
(09.12.21)
evden çalışıyorum, bazen günlerce evden çıkmadığım oluyor, istisnasız her gün duşumu alıyorum, 1 gün bile duş almasam kendimi iğrenç hissediyorum.
0
hypathia
(09.12.21)
2 günde 1
0
anais
(09.12.21)
çok sıcaklar ya da üstüste yapılan (yüzme gibi) aktiviteler, bazı yaz dönemleri falan hariç hiç bir zaman her gün duş almamış olabilirim. cildin ve saçın doğal dokusunu ve yağ dengesini kötü etkiliyor bence. sürekli evdeysem ve özel bir durum oluşmamışsa, üstüste 3 gün duş almayabilirim diyebilirim sanırım.

ihtiyaç insandan insana değişebilir diye düşünüyorum. bazı insanların gerçekten her gün duş almaya ihtiyacı da oluyor olabilir, herkesin cilt tipi, vücut yapısı falan farklı sonuçta. ama haftada bir biraz abartıymış.
0
nimberjack
(09.12.21)
hergun, cikmak cikmamak farketmez.
0
cooperr
(09.12.21)
kokmuyorsam terlememişsem pis değilsem ve evden çıkmıyorsam ev halkı da rahatsız olmıyorsa haftada 1 ideal
çocukken de öyle değil miydi zaten?
ayrıca saçın dönem dönem kendi yağıyla yağlanması çok faydalı. azıcık de su tasarrufu olsun evde yalnızsanız her gün duş gerekli olmadığı gibi cilt ve saç için inanın sağlıklı da değil.
0
photo85
(09.12.21)
herhangi bir gün belirlemiyorum. saçım yağlanırsa, terlediğimi, kirlendiğimi hissedersem oluyorum. bu bazen günlük bazen de 3-4 gün arasında olabiliyor.
0
jepa
(09.12.21)
Kışın 2gunde 1 yazın her gün
0
olaylar olaylar
(09.12.21)
troll cevap sanacaklar ama daha önce yaptım. 1 sene.
0
ya ben lan neyse
(09.12.21)
Ekstrem 1 durum yoksa kışın günde 1 yazın günde 2 den başlar havanın sıcaklığına göre devam eder.

Ama evden çıkmadığım gün kışın sadece şampuanlanip çıkarım. Yazın 2. Duştan itibaren sadece soğuk suya girmek şeklinde cereyan eder vs
0
materyalist imam
(09.12.21)
Normal düzenimde 2 günde 1 alırım. Arka arkaya duş alacaksam da duru su ile yalnızca gereken bölgeleri sabunlayarak duş alırım.

Pandemide 3 e ve 4 e çıktığı oldu. Saçım yağlandı ama vücudum kokmaz zaten benim.
0
zimbirik
(09.12.21)
Her gün aldım/alıyorum. Aksi düşünülemez.
0
ruhen hastayim ben
(09.12.21)
2-3 günde bir disari dikip cikmamaklar alakasi yok bu durumun. haftada bi ne la ilkokul ögrencisi gibi:)
0
all girls dream
(09.12.21)
2-3 günde bir.
0
hayirsiz
(10.12.21)
Spor yaptığım için yine her gün. Spor yapmasam da her gün. Disiplin sağlar, işe ve hayata güzel bir başlangıç. Sağlıklı rutin çok önemli.
0
gabe h coud
(10.12.21)
3 numara sacim var, evden calisiyorum ve terlemediysem 4 gunde 1 dus alabilirim evet tsk.

Pis oldugumu da zannetmiyorum yazin her gun yikanirim. Benim dus alma kriterim sac yaglanmasi ve ter kokusu. Bunlar 1 gunde olursa 1, 4 gunde olursa 4 gun sonra dus almis olurum.
0
ananiyimioguz
(10.12.21)
Duş her gün alıyorum da saçımı 2 günde bir yıkıyorum; lisede her gün saç yıkamaktan dermatit olmuştum, doktorum çok kızmıştı. O zamandan beri her gün yıkamak yerine ara veriyorum.
0
fraise
(10.12.21)
majorun de majoru depresyondan muzdarip oldugum zamanlar birkac ay banyoya girmedigim oluyordu. normalim iki-uc haftada bir falandi. yillar gecti, depresyon hala devam ediyor fakat kendimi zorlayarak iki gunde bire sabitleyebildim. yani bu depresyon oyle bir sey ki adami banyoya sokmuyor cok ilginc. ha bu arada dus konseptini hic sevmedim ben. keselenerek yikaniyorum.
0
nibba
(10.12.21)
Ayda 1-2 defa
Arabayı her pazar
0
wu
(10.12.21)
yazın terleyen biri olduğum için her gün alıyorum

kışın evden çıkmadığım dönemlerde üç dört günde bir. Evden çıktığım zamanlarda iki günde bir gibi
0
nundu
(10.12.21)
Son 25 yıldır kar yağmur çamur demem, yataktan bile çıkmayacaksam yine de her gün. Sadece sezeryan doğum yaptığımda ara verdim onda da mutlaka saçımı yıkayıp vücudumu sildim.
0
balik kraker
(10.12.21)
spor yapmasam 4-5 gune kadar cikardi heralde ama spor yaptigim icin aliyorum.
0
bay b
(10.12.21)
Her gün tabii ki. İnsan oturduğu yerde kendi kokusundan rahatsız olur, haftada bir ne demek? :D
0
BuddyGuy
(10.12.21)
iki günde bir, maksimum üç. Dışarı çıkınca da benzer yapıyorum zaten, yalnız bazen "sadece vücut" veya "sadece saç" yıkadığım ara günler olabiliyor.

Her gün duş alma gerekliliği hisseden ve kıyafetlerini bir kere giyip yıkayanlar ya çok terliyorlar veya çok vücut kokuları mı var nedir, bu insanlar kendinden çok iğreniyor kendilerini çok pis görüyor gibi geliyor bana.
0
nhk ni youkosu
(10.12.21)
ben her gün duş alırım. evden çıksam da çıkmasam da. duş almadan kendimi rahat hissedemiyorum.
0
alt4y
(10.12.21)
2 günde 1 alıyorum max. çıkmak çıkmamak fark etmez.
0
roket adam
(10.12.21)
(4)

basit bir basketbol sorusu

kibritsuyu
basketbolda top sürerken topun elden çıkması, yerden sekmesi ve tekrar ele gelmesi arasında kaç adım atılabiliyor?yani topun sekip tekrar ele gelmesini geciktirerek (mesela daha yüksekten sektirerek) daha fazla adım atılabiliyor mu?soruyu anlatabildim sanırım.
basketbolda top sürerken topun elden çıkması, yerden sekmesi ve tekrar ele gelmesi arasında kaç adım atılabiliyor?

yani topun sekip tekrar ele gelmesini geciktirerek (mesela daha yüksekten sektirerek) daha fazla adım atılabiliyor mu?

soruyu anlatabildim sanırım.
0
kibritsuyu
(08.12.21)
teoride evet ama pratikte hiçbir işe yaramaz. topu olduğu yerde yüksek sektirirseniz siz hareket edemezsiniz, adım atarsanız top geride kalır. açılı olarak yüksekten sektirirseniz normalden çok daha fazla hareket etmeniz lazım, e rakibin eli armut toplamayacağı için her hareketinizde topu kaptırırsınız muhtemelen.

top sektirildiği sürece problem yok, yani isterseniz yere sertçe vurun, top yere inene kadar (ve hatta indikten sonra) sahanın etrafında koşun... bunda problem yok ki. kural top eldeyken üç adım atmama üzerine kurulu, topu elinizde tutmuyorsanız istediğinizi yapabilirsiniz.
0
der meister
(08.12.21)
istediğin kadar atarsın
0
neverlose
(08.12.21)
yani rakibin üstünden sektirip geri alabilir miyim mesela? teorik soruyorum elbet, "o sırada rakip topu kapar" konu dışı.

karşımda rakip var, topu yere sertçe vurdum, top sekip, adamın tepesinden aşsa, ben de elimde top olmadan koşarak adamı geçip tekrar topu alıp sektirmeye devam edebiliyor muyum?
0
🌸kibritsuyu
(08.12.21)
top kafa hizasını aşarsa tekrar tutup topu süremezsin. geçtiği anda top sürme hakkın biter. ama topu 10 metre öteye tek elle fırlatıp arkasından koşabilirsin.

diye biliyorum.
0
ya ben lan neyse
(08.12.21)
(9)

Favori fantastik kurgunuz hangisi? Neden?

lafıolmaz
SB.
SB.
0
lafıolmaz
(08.12.21)
Harry Potter serisi. Seriyle beraber büyüdüm. Yeri ayrı.
0
dissendium
(08.12.21)
lotr külttür ama Harry Potter evrenine gönülden bağlıyım <3 yanıtım harry potter
0
helena
(08.12.21)
Silmarillion ve dolayısıyla orta Dünya çünkü Tolkien.
0
j r r tolkien hayrani
(08.12.21)
Silmarillion ve dolayısıyla orta Dünya çünkü Tolkien + 1
0
the end of time
(08.12.21)
ejderha mızrağı serisi. çünkü lotr'dan önce onu biliyordum. ilk göz ağrım :P
yaklaşık hepsi aynı kafa zaten. yol arkadaşları ordan oraya gidiyor falan filan büyücüler cart curt
0
neira
(08.12.21)
Dune diyecektim ama o fantastik kurgudan ziyade sci-fi sayılır.

O yüzden Yerdeniz Büyücüsü diye güncelliyorum cevabımı.
0
plutongezegendegilmi
(08.12.21)
edebiyatta lotr
oyunlarda the elder scrools, witcher (ben oyunuyla tanıdım)

edit: neden? bilmiyorum. çocuğun masal sevmesi gibi bir şey.
0
ya ben lan neyse
(08.12.21)
serçe+tanrının cocukları
fantastik/bilimkurgu olmasının ötesinde cok da iyi bir edebiyat ürünü. özellikle serçe okudugum en iyi şey olabilir. dostoyevski kitapları ile ilk sırada benim için.
0
suyin
(09.12.21)
Açıklayarak gidiyorum, favorilerimi sonda belirteceğim.

LOTR değil. Çok değerli olduğunu kabul ediyorum ve seriyi 1 kez okudum. Bunun yanı sıra Silmarillion'da bitirdim. Beğeniyorum ama ağır buluyorum. Yani birden fazla kez okuduğum pek çok kitap olmasına rağmen LOTR bunlardan biri olamadı. Hobbit'i daha çok seviyorum mesela.

Harry Potter'a gelirsek kitapları deli gibi beklerdik. "Oley! Bu seferki 1000 sayfadan fazla" diye sevinçten deliye de döndüm. Güzel bir seri olduğunu düşünüyorum ancak öte yandan asıl güzelliğinin seri ile birlikte büyümek olduğunu düşünüyorum. Tam olarak hem Harry hem de film oyuncuları ile aynı yaşta olmak kendimde çok fazla şey bulmamı sağlamıştı. Öte yandan şimdi dönüp bakınca bana yetişkin halimde pek hitap etmiyor. Favori serim diyemem bu yüzden.

Yerdeniz Büyücüsü ve Yerdeniz evreni benim tartışmasız favorim. İlk kitapla gençken tanışmıştım be serinin kitaplarını pek çok kez tekrar okudum. Hatta Yerdeniz Büyücüsü kitabını neredeyse sayfa sayfa anlatabilecek kadar hakimim (resmen hatim indirmişim...) ve bu seride gençken nasıl birşeyler bulabiliyorsam şimdi de bulabiliyorum. Nazarımda tarz olarak birbirlerinden farklı olmakla birlikte LOTR'dan daha güzel bulurum.

Son zamanlarda da Disk Dünya serisini keşfettim ve eşsiz bir eser! Bir diğer favori olarak bunu seçmekte hiçbir sakınca görmüyorum çünkü tam bir zeka ürünü. O kadar eğlenceli, komik ve yaratıcı bir evren ki bir arkadaşıma bahsederken "Disk Dünya olmasaydı yaşamımdaki toplam mutluluğumda farkedilir bir azalma olurdu" demiştim. Adeta bu dünya Terry Pratchett'in yüzü suyu hürmetine dönüyor vallahi.

Yazacaklarım bunlardır :)
0
burka
(09.12.21)
(7)

LPG hala avantajlı mı?

Wakatakakage
Lpg çok çabuk bitiyor, benzinle kıyasla durumu nedir şuan? Benzin mi alsak arabaya?
Lpg çok çabuk bitiyor, benzinle kıyasla durumu nedir şuan? Benzin mi alsak arabaya?
0
Wakatakakage
(02.12.21)
Biz artık benzin alıyoruz. 100km de 8-10TL fark ediyor artık sadece. Önceden yarı yarıya fark ediyordu neredeyse. 8 10 lira için motora lpg basmaya değmez benzini yaksın diye düşünüyorum.

Ki yakında o fark da kalmaz eşitlenir allah bilir. Ama kimse almayınca LPG düşebilir tabi öyle de bir şey var.
0
ananiyimioguz
(02.12.21)
geçen gün taksicinin teki dedi, araç lpgliymiş, yeni havaalanına iş çıklmasın diye dua ediyorum lpg benzinden daha pahalıya geliyor zarar ediyorum dedi.
0
killerbee
(02.12.21)
benzinin 9 litre yaktığı arabada lpg 12-13 litre yakıyor ortalama. aradaki fark değmiyor artık. ayrıca 1000 kmdir arabayı benzinde kullanıyorum, olumlu anlamda performans farkını çok hissediyorum.
0
golgi aygıtı
(02.12.21)
geçen hafta taksici benzine geçtik, dedi.
0
ya ben lan neyse
(02.12.21)
1 haftadir deniyorum.

Benzin 9.33, 6lt tuketiyor.
Lpg 7.33, 10lt tuketiyor.

100km gitsek lpg 73.33 lira, benzin 56 lira yakiyor yani. Benzin en kotu yaktigimda 8 litre yakmistir o da 75 lira ediyor.

Yani en cok yaktiginda bile esit oluyor.

Lpg benim icin tamamen bitti.
1-2 haftaya benzine zam yapip farki acarlar diye dusunuyorum yoksa pompalari kapatirlar.
0
divit
(03.12.21)
lpg benzinden yuzde 20 daha cok yakar su zamanda benzine binmek daha mantikli.
0
eipcack
(03.12.21)
BU hafta benzine gectim ben de. 12 lira olunca lpg'ye devam
0
brkylmz
(03.12.21)
(8)

Çaylakları ne etcez?

AlsterWasser
Merak ettim de sorayım dedim.Sözlükte mesajlarınız çaylaklara açık mı sizin? Benim açık ama kapatmayı düşünüyorum artık. Sürekli yazdığım entarilere mesaj geliyor yüzde 86.9u çaylak. hayır tamam da public yazamadıklarından heralde illa bana fikrini özelden okutmuş oluyor. size de oluyordur heralde
Merak ettim de sorayım dedim.

Sözlükte mesajlarınız çaylaklara açık mı sizin?

Benim açık ama kapatmayı düşünüyorum artık. Sürekli yazdığım entarilere mesaj geliyor yüzde 86.9u çaylak.

hayır tamam da public yazamadıklarından heralde illa bana fikrini özelden okutmuş oluyor.

size de oluyordur heralde değil mi?
0
AlsterWasser
(02.12.21)
Herkese kapalı. Bir süre önce sadece bu mesajlara cevap verirken yarım saatimin gittiğini fark edince kapattım.
0
dissendium
(02.12.21)
Geçen yıl Fransızca öğrenirken sözlüğe haftalık gelişimimi yazıyordum. Beni "gavurun dili" mesajları ile bezdirdiler. Tek sürdürebildiğim hobimi de onlar yüzünden bırakıyordum neredeyse.

Şimdi mesaj alımı çaylaklara kapalı + belirli aralıklarla entry siliyorum.
Herkese kapatamam çünkü yanlışımı düzeltenler var, yol gösterenler var...^^
dissendium da haklı. Mesajlara cevap vermek ciddi vakit alabiliyor. Yarar-zarar karşılaştırması yapıp karar vermek gerek.
0
ganbatte
(02.12.21)
yok. ben çaylak olduğum için ben ciddiye alınmıyorum. halbuki 17 yıllık sözlükçüyüm, ilk kez 2007'de yazar olmuştum. ama "çaylak" sıfatı yazdığı için insanlar çocuk falan sanıyor herhalde.
0
ya ben lan neyse
(02.12.21)
ya ben lan neyse, bence alakası yok, çok çaylakla yazıştım son zamanlar, içlerinde efsane insanlar da vardı.

tabi her ota boka söven trol tipler çoğunlukta orası ayrı.
0
killerbee
(02.12.21)
Benim açık valla. Yani yazar olmayı olmayı fikir paylaşımında bir önceleyici olarak görmüyorum ben. Belli bir konuda bilgi/deneyim lazım olduğunda herhalde yazarlardan çok çaylaklar yardımcı olmuştur. Hatta çok güzel müzikler bulmama da yardımcı oldular sağ olsunlar:D
Ama bana denk gelenler öyleydi ya da size tam tersi olanlar denk geldi herhalde.
0
Amaranta ursula
(02.12.21)
1-2 aydır çaylaklara mesaj alımı kapalıydı bende. bayadır küfürlü mesaj yemedim.

çaylakların çoğunluğu yazar olmak istemeyen sadece yazarlara küfür etmeyi görev bilmiş insan topluluğu.
0
false pretension
(03.12.21)
Siyasal konulara sosyal medyada kolay kolay bulasmiyorum. Birkac defa kroniklesmis siyasal sikintilar ile ilgili yazdim, her sene birkac mesaj alirim. Son 20 senede bir kere kufurlu mesaj aldim, ona da misliyle cevap verip engelledim.

Muhabbete acikcsan acik kalsin, yok degilsen ve cok kufur yiyorsan kapat gitsin.
0
cooperr
(03.12.21)
50 mesajın 5-6'sı çaylaklar oluyor ben de genelde. onda da gayet normal yazmış oluyorlar. sanırım gündem ya da kişisel şeylere saçma mesajlar geliyordur
0
avatar is back
(03.12.21)
(20)

Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız

dissendium
Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?
Hayattaki en güzel ve en kötü zamanlarınız nasıldı?
0
dissendium
(01.12.21)
En güzel zamanlarım üniversitedeki zamanlarım.
En kötüleri ise lisenin ilk yılı, ortaokul falan
0
zimbirik
(01.12.21)
31 yaşındayım, genel olarak her senem bir öncekinden daha iyi oluyor gibi hissediyorum o yüzden çok geçmiş özlemi çekmiyorum.

ama 2016 (26-27 yaşlarındayım) tam young wild and free olduğum zamanlardı, o sene baya güzeldi. 4-5 kere tatile gitmiştim, çok geziyordum, tam bir single'dım, paso macera idi yani.

en kötü günüm de kız kardeşim bilinmeyen bir enfeksiyondan hastaneye düşmüştü 2017'de, onun yanında refakatçiydim. o geceki kadar kötü hissettiğim bir gün daha olmamıştı, hastalık işi çok zor (sonra iyileşti neyse ki) dönemsel olarak bakarsak lise son zamanlar - üni ilk zamanlar olabilir herhalde.
0
roket adam
(01.12.21)
En kotu: Ailemle senelerdir kus kaldik + calistigim sirket batti, tazminatsiz issiz kaldim + Depresyon + Siddete meyilli bir sosyopat/manipulatorden ayrildim, kendisi mail ve sosyal medya hesaplarima sizip arkadaslarimin %50si ile arami bozdu, toparlamak yillar aldi + 1 sene boyunca kesintisiz her gece kabus gordum, fibromiyalji ile aylarca bogustum.

En iyi: Yuksek prestijli projelerde comez bir muhendis olarak all-star takimi gibi bir muhendis ekibi ile calistim + Muhtesem eglenceli iliskilerim oldu, kendimi ve hayattan ne istedigimi kesfettim + maasim yuzunden arkadas ortamimda fabrikator olarak anildim. Iyi kazandim, basarili yatirim yaptim, kendi evimi kendim aldim.
0
cleric
(01.12.21)
en guzel zamanlarim mezun olduktan sonraki calismadigim donemdi. vaktim coktu kendimle ugrasiyordum ve cok uzun seyahatler yapabiliyordum. is hayatina girince yaslandim gibi hissediyorum
0
ala09
(01.12.21)
En iyisi:üniversitede Erasmus dönemi ve mezun olduktan sonraki 2 3 seneydi. Çok kazanmıyordum ama çok da yorulmamıştım. Sabahlara kadar içip sabah işe gidebiliyordum. Çok eğlendim, gezdim, takıldım.

En kötüsü: yok heralde ya, en kötüsünde bile şükür seviyesindeyim şuan geri dönüp baktığımda.
0
kismisolungac
(01.12.21)
Üniversite 3. sınıf (2016) ile geçtiğimiz yıl arası çok kötüydü. Ailevi çok büyük sıkıntılarım oldu ve toksik ortamdan kurtulacak ekonomik ve psikolojik gücüm yoktu. Uzun süreler ilaç tedavisi görmek zorunda kaldım. 2020 yılında da o zor zamanlara dayanmamı sağlayan yegane canlı vefat etti. Ardından haftalarca yemek yemedim ve tekrar ilaç kullanmaya başladım. 8 ay toparlayamadım. Geçtiğimiz ocaktan beridir bir miktar daha iyi gidiyor her şey en azından altından kalkamayacağım zorluklarla karşı karşıya kalmıyorum diyebilirim.

En güzel zamanlar da lise 3-4'tü sanırım o zamanlar farkında değildim ama.. Güzel olmasının sebebi de dümdüz normal bir lise hayaatı olması dsngjsd klasik okula gidiyodum arada arkadaşlarla okey oynamaya falan giderdik, bu.
0
eatpraylaw
(01.12.21)
en kötü zamanım son 1,5 sene, 2020 haziran'dan itibaren devam ediyor.
en güzel zamanlarım 13-16 arasıydı. bol bol geziyordum, konfor alanımdan çıkmıştım, daha önce yapmadığım şeyleri denemiştim.
0
Bruce
(01.12.21)
En güzel zamanım hazırlığı bitirdiğim seneki yaz tatili idi. Sıfır stres, Londra’da yaşam, gezmeler, yemeler hey gidiii.
En kötü zamanlarım da 15 ay süre evliliğimin ikinci yarısı. Esir hayatı, hakaret, küfür… Allah belalarını versin eşim ve ailesi hayatımı mahvettiler.
0
cilekli pasta
(01.12.21)
En güzel; üniversite zamanları ve tatil zamanlarım.
En kötü; şu zamanlarım.
0
mutekebbir
(01.12.21)
en kötü zamanım; 1991-2000 yılları arası 9 yıl. dünya üzerinde cehennemi yaşadım. bilen vardır belki, babam boşanıyor, bize anneniz öldü diyor, üvey anne geliyor ve o 9 yılın büyük kısmı fiziksel ve psikolojik işkence. ondan sonraki en kötü zamanım da geçen sene eski kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonraki aylar.

en güzel zamanlarım, 2000-2007 arası. lisenin bir kısmında özgürlüğün tadını ilk kez çıkaran bir genç, sonra da üniversite yılları. ve aralıksız devrimler, hehe. şimdi aklıma geldi, üniversitede sürekli yanımda oturan bir kız vardı, her yer boş da olsa yanıma gelirdi. inanılmaz güzel bir kız, yani nasıl anlatılır böyle bir güzellik ve benden hoşlanıyor. alala. ben buna inanamıyorum. benden neden hoşlansın diyorum. arkadaşlar araya giriyor, kafama kafama vuruyor da anca farkına varıyorum. keşke şimdiki aklım o zamanlar olsaydı. o kız zengin, ilişkiyi sürdüremem, istediği yerlere gidemem diye uzaklaşmıştım. ah be!

neyse devam edeyim. üniversiteyi burslu okudum, yurt olarak bize denize sıfır apart villa kiraladılar. 4 kişiye 1 villa. ben de şehirde yaşayan 3 burslu eleman bulup benim villaya kaydını yaptırdım ve tek başıma yaşadım orada. her odada birer gün yatardım. haftada 2 kere temizlik gelirdi hepsini değiştirirdi :)) villaların arasındaki boşluğa gece masaları çıkarıp lan'dan cs atardık max kişiyle 16 mi 32 mi neydi. subwoofer almıştım paraya kıyıp, 6'nın 1'i awp miydi, sniper, çaaaat diye yankılanırdı gecenin 3'ünde adamın kaşının ortasında açtığım delikte. o zaman da nickim douchebag'di cs'de. sonra ben arkadaş ağırlamayı çok severim, villamda tabii 4 kişilik mutfak var, balkona büyükçe masa kurar haftasonları arkadaşları kahvaltıya davet ederdim. mal bulmuş mağribi gibi gelirlerdi. e bu para nerden geliyor? onu da yine onların üzerinden kazanırdım :) limitsiz 100 mbit internetimiz var, film download edip cdlere yazardım ve arkadaşlara kiralardım. cd kiralama 500 bin tl, satın alırsan 1,5 milyondu hatırladığım kadarıyla. herkes satın alırdı, arşivciler, sonra birbirine verirdi, bana kazık attığını zannediyor :) olsun bana maliyeti 100 bin tl. (paradan sıfırlar atılmadığı zamanlar, tey tey) zaten cd 2 kere el değiştirse 3. kişide çiziklerden çalışmaz.

villa kat kaloriferiyle çalışıyor. her villaya aylık 250 lt motorin veriyorlar deposuna. kış aylarında 4 kişilikler yakıtı bitirip bana gelirdi. hortumla çekip taksim ederdim :) beni çok sevdiler, ben de onları çok sevdim, canım arkadaşlarım. çoğuyla hala görüşürüz. burası yalan. birazıyla hala görüşürüz :)
0
gabe h coud
(01.12.21)
üni iyidir
sonra kötü genelde
0
duyurukullanıcısı
(01.12.21)
en güzel zaman: bu yıl diğerlerinden farklı olarak müthişti diyebileceğim bir yıl yok.
en kötü: 2015(lise3) istemediğim bir sınıfta sevmediğim insanlarla beraber okumak zorundaydım ve o sene bitsin diye günleri saydım. Daha sonra, üniversitenin ikinci senesi olan 2018'in ilk yarısı. Çok sevdiğim bir ilişki bitmişti, sevdiğim bir şehirde yalnız başıma keyifsiz bir yaşam sürdüm.
0
biravekahve
(01.12.21)
2019'un son 3 ayı.

Hem planlı programlı hem spontane gelişen bir süreç geçmişti. Epey keyif aldığım bir dönem olmuştu.

En kötü zamanım sanırım ne kadar mal biriyim dediğim lise yılları.
0
put it in your appropriate place
(01.12.21)
En guzel yillar aslinda cok zor gecen ama umutlarimin oldugu yillar. Universitede son yilim.

En kotu işte o umutlarin bittigi, hayatin o kadar da guzel olmadigini anladigim 25 30 arasi. Yeni is, yeni ortam, evlilik.

Simdilerde yeni hayaller bulmaya calisiyorum.

Pekcoklarina gore ozenilecek bi hayatim var ama Hayat genel anlamda zor.
0
halk
(01.12.21)
en guzel zamanlarim lisenin son iki yili ve universiteye "gercekten" basladigim ilk iki sene, 2010-2012 ve 2017-2019 araliklari diyebilirim.

en kotu ikincisi 2013-14. major depresyon, fiziksel sakatlik, saglik sorunlari vs. tamamen bas asagi gittigim ve az kalsin kendimi oldurdugum bir donemdi.

su an yasadigim en kotu donemde oldugumu dusunuyorum. kendimi oldurmek niyetim yok bu sefer, nasil desem daha olgun ve yetiskin acisi hissediyorum, biraz daha fazla basa cikabiliyorum ama icten ice daha yikici bu. soyle soyleyeyim o zaman 100 uzerinden 10'dum ama o yasta bunu tolere edebiliyordum. o zaman bu kabul edilebilirdi. simdi 100 uzerinden 15'im ama 30 altindaki adamin ne esi, ne isi, ne dostu, ne duzgun yasantisi olabilir iste oyle dusun. "her sey kotu gidiyor oyleyse gebereyim" dedirtmeyen ama yasama sevincini alan, direncini kiran turden.
0
der meister
(01.12.21)
en güzel: orta son, lise 1, işe başlangıç ilk 3 sene

en kötü: ünv., işsizlik dönemi - iş başlangıç arası

güzel zamanlarda umut vardı, enerji vardı, planlar vardı. kötü zamanlarda tam tersi.
0
ya ben lan neyse
(01.12.21)
sanırım en guzel yıllarım ilkokul ve orta ikiye kadarki süre. sonra hayatım hiç güzel olmadı. geçen yıl babamı kaybettiğimden beri yokuş aşağı gidiyorum. ilaçlar kullanıyorum ama onu dusunmediğim bir an bile yok. ölmeyi o kadar istiyorum ki anlatmam mumkun değil. o an gelene kadar ölü gibi yasayacagım sanırım.
0
suyin
(02.12.21)
en kötü yıllarım üniversite
en güzel yıllarım son 3 senem
0
hopp
(02.12.21)
Son 2 sene sanırım hem en kötü hem de en güzel zamanımdı. Daha kötü günler yaşadım ama bu kadar ağır depresyonda olmadım hiç. En güzel aynı zamanda çünkü bana anne diyen biri oldu hayatımda ve o büyüyor, görüyorum. Her ne kadar kötü bir anne olsam da...
0
curukturpkokusu
(02.12.21)
Bir dönem çok disiplinli, zihinsel ve bedensel en üst seviyede güçlü olduğum bir dönemdi. Sabah koşu, sonra kütüphane sonra akşam yüzme. Müthişti müthiş. Temizlik, yemek, para işleri, insanlar, hiçbiri ile ilgilenmem gerekmiyordu. Eşyalarım da en iyisinden ve birkaç taneydi. Bilgisayar örneğin, ya da kış için koşu montu. Her şeyin az ve öz olduğu fakat kendim de dahil her şeyden üst düzey verimlilik aldığım bir dönemdi. Çok özlüyorum. Sonraki zamanlarım hep vasati.
0
velvetmorning
(02.12.21)
(4)

Basit ürün ve karmaşık ürün

dissendium
Sizce basit ürünü üreten mi daha çok kazanır, karmaşık ürünü üreten mi?Anlatmak istediğim şey şu. Diyelim sizin vida fabrikanız var. Aklınıza gelmeyecek onlarca şey için vida satıyorsunuz. Vida basit ürün. Bir de sizin tost makinesi fabrikanız var. Her tost makinesi için on tane vida kullanmanız ger
Sizce basit ürünü üreten mi daha çok kazanır, karmaşık ürünü üreten mi?

Anlatmak istediğim şey şu. Diyelim sizin vida fabrikanız var. Aklınıza gelmeyecek onlarca şey için vida satıyorsunuz. Vida basit ürün. Bir de sizin tost makinesi fabrikanız var. Her tost makinesi için on tane vida kullanmanız gerekiyor ve sürekli vida ihtiyacınız var. Sizce sektörde tost makinesi üreticisi olmak mı iyidir yoksa vida üreticisi mi? Bu iki durumu karşılaştıran çalışmalar var mı?
0
dissendium
(30.11.21)
en az rekabetle en çok satışı yapan

tost makinasında tek girdi vida değil
vida fabrikası sahibi olmayan tost mak. satıcıları hemen hemen aynı fiyattan vida alır, zamlardan aynı oranda etkilenir
0
bir soru sorcam
(30.11.21)
genelde karmaşık olan daha çok kazanır. rakibi azdır, fiyat konusunda rahat olur. ayrıca vida üretmek basit ve dolayısıyla vida üreten pek çok kişi olduğu için makine üreten ben x yerden almıyorum y daha ucuz ondan alacağım diyebilir rahatlıkla. böylece x de fiyatı düşürmek zorunda kalır. alternatifi çok çünkü.
0
rose parks
(30.11.21)
Değişir.
Vida satan piyasadaki tek ya da sinirli saticiysa (misal semiconductor saticilarinin bu seneki hali) haliyle daha çok kazanabilir.
Ama onun dışında genelde hammaddenin ya da parçanın takılıp kullandığı ürün daha çok kazandırır.
Misal ben foxconn'dan ürün alıyorum ama foxconn'dan büyük degiliz.
0
logisticsmanager
(30.11.21)
çok parametre var. çip fabrikaları işte. ne kadar stratejik olduğunu gördük. en üst düzeyde karmaşık ürün kategorisinde ve aylardır üretim talebi karşılayamıyor. basit bir ürün olsa ha deyince talep karşılanırdı. zengin ülkeler karmaşık ürün ürettiği için zengin. katma değerli üretim.
0
ya ben lan neyse
(30.11.21)
(11)

oyun zevkinin çok daraması / tavsiye

floydian
yıllardır oyun oynarım. her tür oyunu oynamışımdır bir şekilde seve seve zamanında. uzun süre sonra tekrar sık sık oyun oynamaya başladım ama şöyle bir şey fark ettim artık hikaye odaklı, tecrübe odaklı cart curt tarzı oyunlardan zerre zevk almıyorum. enn baba hikaye odaklı oyunların hikayeleri bile
yıllardır oyun oynarım. her tür oyunu oynamışımdır bir şekilde seve seve zamanında. uzun süre sonra tekrar sık sık oyun oynamaya başladım ama şöyle bir şey fark ettim artık hikaye odaklı, tecrübe odaklı cart curt tarzı oyunlardan zerre zevk almıyorum. enn baba hikaye odaklı oyunların hikayeleri bile çok sığ ve zayıf senaryolu bir filmden bile daha iyi değil. tecrübe odaklı oyunlar deseniz zaten bir şey tecrübe etmek istemiyorum o kadar vaktim yok. aradığım şey oyun bana bir challenge sunsun, kafamı kullanayım, döğüşeyim, uçayım kaçayım.

bu bir tek bende mi böyle diye merak ettim. mesela the last of us, uncharted falan oynadım o kadar sıkıcıydı ki ikisi de. herkes o oyunları senaryo için övüyor ama senaryoları ortalama bir aksiyon filmi kadar bile iyi değil?

bir sürü oyunu da oynadım. bana böyle değişik bir oyun tecrübesi sunacak aksiyon dolu, challenge dolu ne önerebilirsiniz?

mesela spider man baya iyi, souls serisi zaten öyle. başka?
0
floydian
(27.11.21)
yaş gelmiş. artık oyundan daha önemli şeyler var para, araba markası, milletin senin hakkında ne düşündüğü falan.

eskiden yani 15 yaşında bunlar zaten olmayacağı için kafaya takmadan oyun oynayabiliyordun

artık bilinç altında 5 yıl oyun oynasan normal hayatında aslında bunun koca bir kayıp olduğunu biliyorsun

o sebeple sana anlamsız geliyor

yoksa oyun sektörü maşallah
0
bebekbebesi
(27.11.21)
Ben sırf bu sebeple her şeyi bıraktım pes fm ve yarış simülasyonu takılıyorum. Arada da gtav zira gtav açık haritasında adam kesmek falan halen az da olsa eğlenceli olabiliyor. Cyberpunk, rdr2 vs. denemediğim aaa oyun kalmadı yok gameplay olarak bir şey sunmuyor bana pek. Geçmişte binlerce saat dota, cs, lol, wow, ko oynamış biriyim rekabet benim için önemli ama yaşlandım artık çoluk çocuğa madara olamam:)
0
bana kedicik derdi
(27.11.21)
tf2 gibisi gelmez bir daha :D

ben ow oynuyorum biraz, ratchet and clank aldım indirimden. Spiderman iyiydi ama ben de uncharted ve tlou sevmedim, god of war biraz işte.
0
passion rules the game
(27.11.21)
bende de dönem dönem oluyor böyle. oyun oynamayı pek bırakmıyorum ama rekabetçi oyunlara daha çok vakit veriyorum. zaman yönetimi, yaş, kafanın biraz dolu olması vs. bazen de rekabetçilerden sıkılıp hikayeli oyunlara sarasım geliyor. bir iki oturuşta 10-15 saatlik oyunları deviriyorum. oyun seven bir insansanız dönem dönem olacaktır bunlar.


aksiyonu olan ve hafiften zorlayan star wars jedi faller order tavsiye edebilirim. prodüksiyon kalitesi çok iyi, zorluk seviyesi de soulslar kadar olmasa da yeterli. 1-1,5 saat falan süre vermen gerekiyor ama oyunun içine girip alışana kadar. sonrasında bitene kadar bırakamıştım ben. (gamepass'te var)

farklı bir şeyler oynamak istersen dishonored serisi benim favorimdir. bol mekanikli. zor değil ama eğlenceli bir aksiyonu olan, gerçekten farklı bir oyun. farklı bir şeyler sorduğun için yazdım bunu. herkese gitmez ama bence başyapıt seviyesinde. birincisinden başlayıp sararsa ikinciye geçebilirsin.(gamepass'te var)

tarzı itibariyle başlayıp sonuna kadar gitmeyen, chapter chapter ilerleten ve her bölüm arasında bir soluklanmanıza imkan veren yapısıyla hitman bence harika bir seri. çok hakkının yendiğini düşünüyorum bu serinin, bence her çıktığı sene yılın oyunu ödülüne aday olması gereken oyunlardı (son üçlüden bahsediyorum bu arada). son 3 oyun bence serinin geri kalanının üstüne çıktı. eski oyunlar biraz yorar artık ama son çıkan 3 oyunu denemelisin bence.


fps seviyorsanız ve çatara çutara ateş ede ede gideceğim ben derseniz wolfeinstein serisini tavsiye edebilirim. hem konusu itibariyle alternatif tarih içermesiyle ilginç, hem de saf aksiyon işte bam güm. ama pek farklı bir oyun değil onu söylemeliyim.


metro exodus'u gerçekten ayıla bayıla oynamıştım. çok keyifliydi. ama herkese gitmeyebilir emin olamadım. yarı açık dünyalı, hikayesi eh işte, atmosferi çok iyi olan bir oyun. mekanikler de standart.



bu tarz zamanlarda oyunlara giremememin sebebi çok tekrar ve beynimi yoracak kadar eline alamaması oluyor çoğunlukla. o yüzden biraz daha puzzle tarzı şeylere girebilirsin. inside ve limbo öneriyorum. limbo biraz eskimiş olabilir emin değilim ama inside deneyebilirsin. hem al sana film kalitesinde senaryo.


yine film seviyesinde senaryo istersen "to the moon ". mekanik ve grafik olarak pek bir şey beklememelisin ama. tanıdığım en duygusuz adamlar bile bir kaç damla göz yaşı dökmüştür bu oyunda.

velhasıl sanki biraz ana akım oyunlara yönelmişsin ve dolayısıyla klişe içinde boğulmuşsun da olabilir. last of us, uncharted, tomb raider vs. ana akım oyunlar olduğu için çok karmaşık senaryolara girmezler, mekanikleri zorlamazlar ve oyuncular tarafından sevilmiş tutmuş formülleri uygularlar. bu sebeple farklı bir şey arayan bünyelere hitap etmezler.
0
syozkn
(27.11.21)
Path of exile var dediğiniz gibi sadece. New world de yeni çıktı ama baya sorunlu millet bırakıyor.
0
Wakatakakage
(27.11.21)
ben de tam tersi, cok sık oyun oynamam. cok bilinen oyunlardan iste anca rdr, gta 5, cod, crysis falan oynadim simdiye kadar.

gecen sene 2.95 liraya dustugu icin aldigim alien isolation'i oynuyorum su siralar. uzay, alien, android'ler falan derken baya sardi. döğüşmeli, çarpışmalı degil su ana kadar gerci ama belki ilgini ceker.

epic games bedava vermisti, dying light da parkurla stealth ve zombileri bulusturan bir oyun. belki zombilerin kafasina balta, cekic vurmak falan hosuna gidebilir.

bir de aklima limbo geldi, bu da bulmacali bir sey ama vurdulu kirdili degil.
0
chezidek
(27.11.21)
Last of us konusunda cok ayni fikirde olmasam da ben de benzer hissediyorum. O yuzden son zamanlarda oynayip buyuk keyif aldigim iki oyun onerecegim; biri hades. Aksiyon ve challenge zaten var da eger albert camus, sisifos vs okuduysaniz varolussal felsefe cercevesinde okunabilirligi oyunu cok ozel kiliyor bence. Digeri de forgotten city.
0
gibicibicis
(27.11.21)
bebekbebesi +1

ne oynarsan oyna sarmayacak. aklındaki şeyi bulsan bile bir basitlik bulup bırakacaksın.
0
xrated
(27.11.21)
Car mechanic simulator 2021 :)
Sıkıldıkça hurdalıktan bi araba topluyorum. Rahatlıyorum.
0
ykyt
(27.11.21)
Yaş kaç bilmiyorum ama ben 32 yaşındayım. Üniversite ve lise yıllarında deliler gibi oyun oynuyorduk o zaman iş vb. Beklentiler çok yoktu. Şu an eski oyun oynama isteğimin kalmadığını konsolu açmak istememden anlıyorum. Bunu benim gibi delicesine oyun oynayan biri söylüyorsa zamanla bu seviyeye gelinebileceğini düşünüyorum. Zamanın değerini büyük ihtimal daha iyi anlıyoruz. Bir de podcast de dinlemiştim yabancılar da yeni oyunların çok sığ olduğunu, eski zevk unsurlarını içermediğinden dert yanıyorlar.
0
Weeze3r
(27.11.21)
doom serisi

serious sam serisi

dmc serisi

payday 2 oynuyorum ben online. hikaye mikaye yok. aralıksız adam vurmaca.
0
ya ben lan neyse
(27.11.21)
(8)

Ben telefona bu kadar süre bakıyor muyum ?

dunyatuhaf
Yani sizde durumlar nasıl ? Bağımlı mıyım?
Yani sizde durumlar nasıl ?
Bağımlı mıyım?
0
dunyatuhaf
(27.11.21)
Facebook kullanan 30 yaş altı insan tanımıyorum. Facebook biraz abartılı. Youtube'da bayağı zaman harcıyorum. Pişman değilim.
0
dissendium
(27.11.21)
Kendiminkini kontrol ettim de, kullandığım uygılamalar ve oranlar doğru. süre olarak inş değildir ama o da doğruysa çok bakmışım telefona ona üzüldüm.
0
somethinginthewayshemoves
(27.11.21)
Bakiyormussun iste, koskoca telefon yalan soyleyecek degil ya. Yalniz hic yakistiramadim 8 saat 49 dk gibi bir sureyi. Insan ya 8 saatte birakir, ya da 9 saate yuvarlar.

Saka bir yana, durum ciddi bence. Bagimli misin degil misin bisey diyemem ancak gunluk 9 saat de cok. Ben de bazen bakiniyorum bayagi ancak 9 saat de tutmuyordur.
0
j r r tolkien hayrani
(27.11.21)
valla bende dalıp gidiyorum bazen sürekli sıkıntıda hissettiğimde bir türlü telefonu elimden kaldırmak istemiyorum onca ders sinir stres aile kavgalar boş geliyor gidip duş almıyorum bile çok gayesiz üşengeç depresyon paketi oluşturuyor bence çok bakmaktan şikayet ediyorsan depresyonda veya kaçış yolu arıyor olabilirsin ben sürekli bakıyorum o yüzden bende böyle etki ediyor
0
Efespilsen
(27.11.21)
Ben telefonda çok vakit geçiriyorum gibi hissediyordum, şimdi açtım baktım günlük 2 saatmiş ortalama.

Hatta telefon + bilgisayar (genelde iş için) toplamda 9 saatmiş.

Yani işin telefonlaysa normal, ama değilse çokmuş ya.
0
plutongezegendegilmi
(27.11.21)
Fena bağımlıyım, günde 5-6 saatim vardır. Özellikle akşamları dizi izlemeyi falan bıraktık tiktik ve yutup izliyoruz sürekli.
0
roket adam
(27.11.21)
günlük ortalamam 4 saat. ama bunun aktifi 2.5-3 saattir max.
0
floydian
(27.11.21)
günlük ort. 10dk
0
ya ben lan neyse
(27.11.21)
(1)

Kaçak çay nedir?

rojava kurd u kurdistan
cidden bilmiyorum bu farkI, bendeki çayin taneleri cok ufcak illa suzgecten gecirmek lazim bu da sinir bozuucu. eski kiz arkadasim illa kacar çay içmeli diyordu.
cidden bilmiyorum bu farkI, bendeki çayin taneleri cok ufcak illa suzgecten gecirmek lazim bu da sinir bozuucu. eski kiz arkadasim illa kacar çay içmeli diyordu.
0
rojava kurd u kurdistan
(23.11.21)
iri taneli demi koyu çay. kahvedeki espresso gibi. dark versiyon. esasen seylan çayı. türkiye'de adı kaçak çay. doğuda daha çok seviliyor.
0
ya ben lan neyse
(23.11.21)
(3)

Xbox’ta kafa dağıtmalık oyun önerisi

grrrrrrrrrr
Çok vurdulu kırdılı olmayan, güzel hikayeli oyun önerisi yapabilir misiniz?
Çok vurdulu kırdılı olmayan, güzel hikayeli oyun önerisi yapabilir misiniz?
0
grrrrrrrrrr
(21.11.21)
What remains of Edith Finch
0
ubi dubium ibi libertas
(21.11.21)
ori and blind forest, limbo, inside, brothers - a tale of two sons, undertale, gris, To The Moon
0
ya ben lan neyse
(21.11.21)
katana zero
0
kornisch
(21.11.21)
(4)

Travegonun en arka 4 koltuğu geriye yatırılıyor mu

abuzer
Tur otobüsü.. yatırılıyor mudur sizce
Tur otobüsü.. yatırılıyor mudur sizce
0
abuzer
(16.11.21)
Evet ama diğer koltuklara göre daha az idi sanırım.
0
han20
(16.11.21)
"En arkadaki beşli bazen de dörtlü olan koltuklar otobüsün en rahatsız edici koltukları olduğu için mecbur değilseniz bu koltukları satın almayın. Bu sırada koridor mesafesi çok dar ve koltuğu arkaya yatırmak için yeterli alan yoktur."

www.turna.com
0
ya ben lan neyse
(16.11.21)
digerleri kadar yatmiyor.

ben uzun boylu oldugum icin sehirlerarasi yolculuklarda ozellikle hep 51 numarayi alirdim. sag taraf koridor. emniyet kemerini baglayip bacaklari koridora uzatirdim ohh mis.
0
chezidek
(16.11.21)
Digerleri kadar yatmiyor ama diz mesafesi önlere gore dah genis oluyor
0
c1b2k3
(16.11.21)
(16)

13 Kasım 2003 Migroskop Kataloğu

Karmaşıklık
Çok güzel saklanmış bir katalog buldum işyerinde. Dün baskı yapılmış gibi temiz ve sağlam. Tam 18 yıl olmuş bugün itibariyle. https://photos.app.goo.gl/ML61mL2yNh2g4psNAEn şaşırdığınız fiyat hangi üründe?Ben fiyata değil de elektronik ürünlere şaşırdım. Nereden nereye.
Çok güzel saklanmış bir katalog buldum işyerinde. Dün baskı yapılmış gibi temiz ve sağlam. Tam 18 yıl olmuş bugün itibariyle.

photos.app.goo.gl

En şaşırdığınız fiyat hangi üründe?
Ben fiyata değil de elektronik ürünlere şaşırdım. Nereden nereye.
0
Karmaşıklık
(13.11.21)
Et kg 9.90 tıpkı amerikadaki gibi. En çok bu ilginç geldi diyebilirim.
0
melonsucker
(13.11.21)
beklediğim kadar artmamış fiyatlar. 2003'te dolar 1.6 liraymış. şuan 10 desek arada 6.25 kat fark var. migros'ta kırmızı et 60 lira desek normal aslında. pınar süt o zaman 1.25'miş, şimdi de 7 desek yine uyuyor.
0
Wakatakakage
(14.11.21)
küçükken bayılırdım bunları okumaya, o yüzden bir yandan çok tanıdık geldi.
ortalama bir bilgisayarın günümüz parasıyla 2 bin lira olması enteresan cidden. bundan bir sene sonra 400 liraya o zamanın iyi cep telefonlarından birini aldırmıştım babama. şimdilerde onun muadili telefonlar 10 bin lira.

kurdan bağımsız, kola ve diş macunu artışı da mantıksız geldi bana. cidden 1 liraya 1 litre kola alınırdı, şimdi marketten almadım uzun zamandır ama yemek sipariş ederken 8-9 liraya satıyorlar. diş macunları da uçtu gitti.
0
Bruce
(14.11.21)
Hepsine şaşırdım ama son zamanlarda beni süt fiyatları üzdüğü için ona daha çok şaşırdım. 1.25 olan süt bugün 8.5.
0
mg3929
(14.11.21)
kesinlikle ayçiçek yağı.

1 kilo pirinç 1.5m iken ayçiçek 3litre 6m
0
killerbee
(14.11.21)
4lü hacı şakir kalıp sabun 1.5 liraymış. şimdi 18 lira falan.
0
xrated
(14.11.21)
Bu arada bi şey daha ekliyim. Fiyat artışlarının sizi çok daha fazla şaşırtmasını beklerken az şaşırdıysanız bunun nedeni kalitenin düşmesi. Tüm ürünler 10 sene öncesine göre hatta 3 sene öncesine göre bile çok daha kalitesiz.
0
mg3929
(14.11.21)
2003 tam olarak ülkenin güzel yıllarından sayılmaz ama ya. Yine ekonomik olarak fakir olduğumuz günlerdi. 2006-2010 arası daha iyiydik. Günümüzle karşılaştırmak açısından daha iyi bir referans olabilir bu tarihler.
0
westblack
(14.11.21)
Vay be. Anılarım canlandı. Alpella keki hatırladım.

Ben Apikoğlu sucuğa şaşırdım. Kilosu 20 liraymış. Şu an 170 lira.
0
dissendium
(14.11.21)
Ben de çay. kahve ve maden sularına takık olduğum için onların fiyatı şaşırttı. Hatta kahve kupaları ne ya öyle! O zamanın asgari ücretiyle bile lüksüne alabileceğin çok şey var.

Yalnız fiyatlar da bayram öncesi olmasına rağmen normal değil mi ya? Bakınca şimdi insan gibi yaşamayı özledim..
0
e mice
(14.11.21)
dolar bazinda fiyatlarda fazla fark yok.
bunun da sebebi tr'nin son 20 senede bir tuvarlak cizip an itibariyle basladigi noktaya geri donmesi.
0
cooperr
(14.11.21)
Ayy Lila Stars görünce çocukluğuma gittim. O yıllarda en sevdiğim şeydi. Fiyatı da diğer çikolaralara göre uygunmuş.
0
ms brownstone
(14.11.21)
Fiyattan bağımsız tat marka su şaşırttı.
0
owaki
(14.11.21)
Asgari ücretle ilgili yanlış bir yaklaşım herkes asgari ücretten bahsettiği için, o zamanlar çalışanlar yüzde kaçı asgari ücret alıyormuş, bugün ülkenin yarıya yakını alıyor.

Beni en çok abur cuburlar üzdü, oradaki çokonatın lezzetini şu anda bulmak imkansız.
Şaşırdığım eskiden gofetlerin gramajı daha yüksekti gibi geliyordu ama gramajlar hala aynı, galiba eskiden olan kalitenin verdiği doyumu vermediği için gramajı azalmış gibi geliyor yerken.
0
atom karincanin torunu
(14.11.21)
laptop 2 küsür milyar o zamanlar 3 öğretmen maaşıyla alınıyor. o kadar üretim ve lojistik imkan gelişti, teknoloji ucuzladı, hala 3 maaşa 1 laptop... ülkede refah artmamış.
0
ya ben lan neyse
(14.11.21)
bilgisayar ve telefonun o yıllarda pahalı olması, et ve yağ fiyatlarının çok normal olması, 5'li çokonatın 1 milyon olması :)
0
paintov
(14.11.21)
(8)

1 tl'nin 11 japon yeni olma sebebi şu mudur?

birmilyonunvarmi
Japon yeni arzı fazla olduğu için mi değersiz kalıyor? Mesela piyasada 3,14 milyar adet xrp var. Xrp fiyatı 1,18 dolar. Marketcapi ise 55 milyar dolar. 1 neo 48 dolar. Dolaşımda 273 milyon neo var. Marketcapi 3,5 milyar dolar. 1 neo=40 civarı xrp oluyor. Halbuki xrp neodan çok çok daha büyük bir kri
Japon yeni arzı fazla olduğu için mi değersiz kalıyor? Mesela piyasada 3,14 milyar adet xrp var. Xrp fiyatı 1,18 dolar. Marketcapi ise 55 milyar dolar. 1 neo 48 dolar. Dolaşımda 273 milyon neo var. Marketcapi 3,5 milyar dolar. 1 neo=40 civarı xrp oluyor. Halbuki xrp neodan çok çok daha büyük bir kripto para. 1 tl'nin 13 japon yeni olma sebebi de bundan dolayı değil mi?
0
birmilyonunvarmi
(13.11.21)
Bu arada koinlerin arzlarını yanlış yazmış olabilirim. Mobilden düzeltemedim.
0
🌸birmilyonunvarmi
(13.11.21)
evet tam olarak o
0
dafuq
(13.11.21)
hayır alakası yok. yarın türk lirası değer kazansa japon yeninin dolaşımdaki miktarı mı değişmiş olacak? ayrıca kripto varlıklarda da değer dolaşımdaki arz x son fiyattır.
0
fucking machine in my head
(13.11.21)
hiçbirisi değil. usd/jpy hiper enflasyon yüzünden 2 tane 0 aldı, sıfırları bilerek atmıyorlar. 1 dolar 1.15 yen ediyor.
0
melonsucker
(13.11.21)
Bir ülkenin para biriminin diğer ülkelerin parasına göre oranı tamamen izafi bir kavramdır ve hiç bir anlam ifade etmez.

Örneğin şu an Hükümet çıkıp Türk Lirasından 5 tane sıfır attım. Yarından itibaren bu şekilde ve kuruşlu falan işlem görülecek dese, yarından itibaren 1 Lira 10.000 Dolar olacaktır.

O durumda Dünyanın en kıymetli parasına mı sahip olacağız?

Önemli olan 1 yılda, 5 yılda, 10 yılda nereden nereye geldiğimizdir. Başka ülke paralarıyla izafi kıyasın hiç bir anlamı yoktur
0
Mirket
(13.11.21)
1 lira 11 japon yeni degil.

1.000.000 lira 11 japon yeni. Parayi 1 milyon kat kucultunce anca esitlendi.

Ha para bu sekilde karsilastirilmaz alim gucune bakilir ama bunu yazanlar ikisine de bakmiyor.
0
divit
(13.11.21)
geçen gün bir ekonomist demişti: "japonlar her sorunda para basar." sebebi japonların çok para basması. 1 tl 11 yen ama japonya'da saatlik asgari ücret 1000 yen
0
ya ben lan neyse
(13.11.21)
Bizde kuruş ve lira olmasına karşın, japonya'da yenden başka birim yoktur. 1 yen 1 kuruş, 1 Usd cent veya 1 euro cent'in karşılığıdır. Aynısı norveç kronu için de geçerlidir.

Bu nedenle bu para birimlerinre karşılaştırma 100 üzerinden yapılır.

100 yen = x TL/USD gibi.

1 TL 11 yen demek, 100 kuruş 11 yen demektir. Yani bizim 100 kuruşumuz, japonyanın 11 kuruşuna denk gelmektedir.

Atılan altı adet sıfırla düşünürsek 1.000.000-TLmiz japonların 11 kuruşudur.
0
yargin
(14.11.21)
(19)

İnsanlara borç veriyor musunuz?

meraklitursucu
En son borç verdiğim kişi en geç 1 ay sonra oderim diyip, ödemesi gereken zamanda whatsapi kapatmış herhalde aramam diye düşündü :) sanırım bu kaçıştan sonra tövbe edeceğim. Siz ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
En son borç verdiğim kişi en geç 1 ay sonra oderim diyip, ödemesi gereken zamanda whatsapi kapatmış herhalde aramam diye düşündü :) sanırım bu kaçıştan sonra tövbe edeceğim. Siz ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
0
meraklitursucu
(11.11.21)
Önce imkan varsa borç isteyen kişiyi tanıyanlara sorarım.

Ama bir kaç kişi borcunu ödemedi diye tümüyle de vazgeçmem borç vermekten.
Veren kişi açısından ödenmediği zaman çok can yakmayacak derecede olmalı bu borç.
0
Erva
(11.11.21)
Yakınlarıma güvenilir iseler veririm. Yani parayı saçma sapan yerlere harcamadıklarını bildiğim, belki daha önce borç verdiğim ve geri aldığım, gerçekten ihtiyaçları olduğunu bildiğim aile üyeleri ve yakın arkadaşlarıma elimde var ise seve seve borç veririm. Ama mesela harcamalarından ve gerçekten ihtiyacı olup olmadığına emin olamadıklarıma, hele hele yüksek meblalar vermem.
0
gmzo
(11.11.21)
Hibe etmeyecegim kisiye borc vermem. Gerci cok nadir, genel olarak kimse borc istemiyor etrafimda.
0
hot potato
(11.11.21)
Sadece en yakınlarım borç isterse veriyorum. Bir kere borcunu ödemeyene bir daha borç vermem tabii. Şimdiye kadar geri vermeyen olmadı çok şükür.
0
alaimisema
(11.11.21)
kenarda naktim varsa ufak miktarlarda duzenli geliri olan ve gercekten odeyecegini bildigim insanlara veriyorum sadece onlar da max 2-3 kisi zaten onun disinda asla vermem.
0
bay b
(11.11.21)
o konu ile ilgili bir kere canım yandı. hani derler ya "bir musibet bin nasihattan iyidir" diye. ne alıyorum, ne veriyorum. isteyenlere de prensip olarak kimseye vermiyorum, kardeşime bile diyorum. yine de siz borç verecekseniz canınızın yanmayacağı gibi ve o para dönmeyecek gibi hesabınızı yapın.
0
delidir yakalayin
(11.11.21)
maalsef borçluı olan insna çok var bana . 3 kişi. ve almam zorlaşıyor her geçen gün.
0
ShadowOfMoon
(11.11.21)
Benden borç almak durumuna düşen biri oldukça yıkıktır, sırf bu yüzden vermem.
0
Bruce
(11.11.21)
yakınlarım dışında borç vermem. gerçi yakınlarıma da borç vermem. dışardan borç gibi görünerek verdiğim parayı gözden çıkarmışımdır, geri gelmesini beklemem, verdiğim an unuturum.
0
erenderk
(11.11.21)
istendiğinde genellikle veririm. vermediklerim de oluyor ama.

adamına göre bazen geri de isterim bazen istemem.

istemediklerimden kimisinin geri ödememesini sorun etmiyorum, kimisi ile de iletişimimi kesiyorum.

bi kaç sene evvel borcunu geçiştiren, hatırlamazdan gelen, iletişimden kaçan arkadaş için ortak arkadaşımızın bol olduğu bi sosyal medya platformunda isim vermeden durumu açıkladım. "x tarihinde x meblağında geri ödeme taahhütüyle benden borç alan arkadaşım. şu tarihte aradım, şunları şunları yaptım. beni görmezden geldin. 2 gün içinde konuyla ilgili bana ulaşmazsan buradan ismini afişe edeceğim" gibi bir yöntem denemiştim. aradı, 1 hafta süre istedi, 1 hafta içinde de geri ödedi.
0
barankovan
(11.11.21)
borç vermem
0
dafuq
(11.11.21)
hayır.

sanırım 2 sene önce benzer bir soruya duyuruda "hayatta sadece 2 kişiye borç veririm." demiştim. 2 kişiden biri de kazık attı. kimseye borç yok. sadece ana baba kardeş...
0
ya ben lan neyse
(11.11.21)
hayır vermiyorum. isteyen olursa kibarca reddediyorum. bizde niyeyse verilen borcu istemek ayıp görülüyor, borç alan da para istenince tripten tribe girip nalet olsun sana moduna geçiyor. bu durum çok canımı sıktığı için kendimi o duruma düşürmek istemiyorum. anneme veya kardeşlerime verdiklerimi de borç saymıyorum.
0
ozgur bir kusun hatirati
(11.11.21)
Hayır. Geçmişte kazık yedim. O gün bugündür vermem. Belki benden borç isteyecek adam çok iyi bir insandır, borcuna sadıktır ama insanlara güvenimi kaybettim.
0
komando kani var bende
(11.11.21)
anama kardeşime lazım olduğunda verdiklerimi saymıyorum, onlar hibe görür geri zaten isteyemem. bunların dışında 1-2 kişi haricinde kimseye asla borç vermem, verilen borcu geri istemek zorunda kalmak her iki taraf için de çok alçaltıcı bir şey çünkü bence. herkes borç aldığı parayı mümkün olan en kısa zamanda geri vermeyi önceliklendirmeli diye düşünürüm.
0
evde liyakat kalmamis
(11.11.21)
veriyorum.
ben sormadan geri veriyorlar, sorun yaşamıyorum.
0
blatta hiberna
(11.11.21)
aile hariç birkaç çok ama çok samimi olduğum insan dışında vermiyorum. istenildiğinde kredim var, borcum var, kenarda param yok diyip geçiştiriyorum.
0
ilgeru
(11.11.21)
Valla dusundum de uzun zamandir borc da almamisim borc da vermemisim. Daha onceden de sadece yakin arkadaslara falan borc vermistim, pek olumsuz tecrubem de olmadi.
0
j r r tolkien hayrani
(11.11.21)
çok verdim ve büyük oranda sıkıntısız geri aldım ama şerefsizin biri var ki 3 yılımı zehir etti haysiyetsiz herif. bu soru bahanesiyle kendisine tekrar nefretlerimi iletiyorum. hesap günü görüşmek üzere !

vereceğiniz kişiyi iyi seçmek lazım maalesef :/
0
kuul
(13.11.21)
(3)

"bağlantınız güvenli değil" uyarısı

master of ceremonies
internette daha önceden girdiğim sitelerin bir kısmında "bağlantınız güvenli değil" uyarısı veriyor.bir de girdiğim bazı siteleri html formatı gibi bozuk gösteriyor. daha önce sorunsuz girdiğim sitelere giremiyorum.düzeltmek için ne yapabilirim?
internette daha önceden girdiğim sitelerin bir kısmında "bağlantınız güvenli değil" uyarısı veriyor.
bir de girdiğim bazı siteleri html formatı gibi bozuk gösteriyor. daha önce sorunsuz girdiğim sitelere giremiyorum.

düzeltmek için ne yapabilirim?
0
master of ceremonies
(18.10.21)
bu sanırım saati düzeltince düzeliyordu.
0
ya ben lan neyse
(18.10.21)
Bilgisayarda Malware var. Malwarebytes indirip tarayın. 7 günlük ücretsiz deneme sürümü mevcut.
0
himmet dayi
(18.10.21)
saate baktım doğru.
malware de tarattım, bir şey yok.
bir de üstüne aç kapa yapınca düzeldi. çok teşekkürler
0
🌸master of ceremonies
(18.10.21)
(4)

Yeni kimlik başvurusunda verdiğim avuç içi bilgim silinsin istiyorum

ya ben lan neyse
50 milyon kişinin adres, kimlik... bilgisi ve enabız bilgileri çalınırken bu bilgiler de çalınır bence. çalınmazsa şaşarım. çalınacak ve çıkıp "çalınmadı" diyecekler.artık yeni kimlik başvurusunda avuç taraması yapılmıyormuş. e biz yaptık? göz göre göre çalınacak işte. nasıl sildirebilirim bu verimi
50 milyon kişinin adres, kimlik... bilgisi ve enabız bilgileri çalınırken bu bilgiler de çalınır bence. çalınmazsa şaşarım. çalınacak ve çıkıp "çalınmadı" diyecekler.

artık yeni kimlik başvurusunda avuç taraması yapılmıyormuş. e biz yaptık? göz göre göre çalınacak işte. nasıl sildirebilirim bu verimi? dava mı açmam lazım?
0
ya ben lan neyse
(16.10.21)
Daha yeni çıkarttım. Tarafılar tüm parmakları
0
OrangeYellow
(16.10.21)
daha bir hafta olmadı ben de yeni başvuru yaptım. benden de sadece işaret parmaklarım istendi her iki elden. annemden ise bütün parmaklar alındı. anlamadım bende...
0
false pretension
(16.10.21)
Bence o kadar büyütme.
Facebook vb.gibi yerlerde kendimiz bilerek her şeyimizi paylaşıyoruz. Zaten teknoloji şirketlerinin dijital kimlik çalışmaları da var. Alt yapı ve gerekli veri için de göçmenler büyük fırsat. Adamlar avrupaya geçsin de elleri mahkum her şeylerini vermeye razılar.

Yine parmak izi ile açılan telefonumuza kayıt ettiğimiz parmağın izi sadece telefonda mı kaldı? Bir yerlere gitmediğinden ne kadar emin olabiliriz?
0
Erva
(16.10.21)
@erva: hiçbir sosyal medya hesabım yok. hiçbir yere fotoğraf, yüz tanıma, parmak izi vermedim.
0
🌸ya ben lan neyse
(16.10.21)
(16)

Ne kadar paranız olsa ömrünüzün sonuna kadar çalışmasanız bile yeter?

birmilyonunvarmi
Hiç çalışmayacağınızı varsayalım. Bu limit sizin için nedir? 1 milyon dolar bana yeter
Hiç çalışmayacağınızı varsayalım. Bu limit sizin için nedir? 1 milyon dolar bana yeter
0
birmilyonunvarmi
(15.10.21)
1 milyon sana bile yetmeyecektir.
100milyon dolar diyeyim. tabiki yatırım yapıp sürekli 3-5 bişey getirmesi lazım. yoksa 100 milyon usd bankada dursun. faiz de almayayım. onla yaşayayım diyemem.
0
sutlu nescafe
(15.10.21)
Bunun bir kuralı vardı, aylık harcamanın 300 katı sanırım. Her yıl birikimin %3'ünü harcarsan o para sonsuza kadar yetiyor. (doğru yatırımları yaptığın varsayımıyla)

Benim için 500.000 dolar yeter ama para için olmasa da çalışırım. Sadece büyük bir güvencem olmuş olur.
0
signore
(15.10.21)
Gecensene konussak yetmezdi ama su an 1 milyon dolar yeter.

9 milyon tl ediyor dusuk zekali olsan hic yatirim bilmeden, sadece ev alip kira yesen yine kurtariyor.

Anadolu yakasindan iyisinden 4 ev eder.
Kira toplami da 20bin tl.
Hadi 1 evde oturduk kaldi 15bin yasam kalitem duser ama calismamaya deger.
0
divit
(15.10.21)
Benim için bir milyon dolar.
100 bin doları ile sürekli altcoinlere yatırım yaparım ama.
0
buffy de vampir sayılır
(15.10.21)
100 m usd
0
gabe h coud
(15.10.21)
bu para bana her ay belli miktarda maaş gibi ödenecekse 1 milyon dolar yeterli olabilir ama şakkadanak elime sayılacaksa mümkün değil yetmez. o kadar parayı bir arada görsem aklımı kaybederim çünkü, çok fazla harcarım. "faizde aylık 2000 dolar getiriyor zaten, ne olacak canım biraz daha harcayayım, aylık 1900 dolar getiriversin" vs. diye diye altından girer üstünden çıkarım onun.

o yüzden tek seferde verilecek bir meblağdan söz ediyorsak ben işimi garantiye almak için 3 milyon dolar diyorum. dünyanın binbir türlü hali var, bakarsın 1929 gibi bir kriz olur, o para bile stabil ekonomilerde seni çok uzun süre götürmeyecek bir meblağa dönüşür. ama 3 milyon iyidir yine de hehe.
0
alevli deniz sortu
(15.10.21)
-aylık harcamam yaklaşık 10 bin tl. 1000 dolar diyelim. bu cepte

-26 yaşındayım. 80e kadar yaşasam (fazla bile, ailenin erkekleri maksimum 70) 54 yıl var. 648 ay eder bu da. Düz hesap 650 ay diyelim.

-şimdi bunları çarpalım. 650 bin dolarla asgari oranda idame ederim hayatımı.

-buna %30 da enflasyon cart curt payı ekleyelim. 845 bin dolar.

Düz hesap 1 milyon dolar yeter gibi asgari şartlara. Buna kira dahil değil ama. olsun olsun 5 milyon dolar olsun. 100 milyon falan abartı
0
oekuklu
(15.10.21)
5 milyon dolara kepengi kapatir egeye yerlesirim.
0
cooperr
(15.10.21)
bir hayalimiz var: 1 milyon usd

800-900 bin olur. o da olumlu
0
dafuq
(15.10.21)
700'den 10 bin liralık Shiba almıştım, geçenlerde bir sıfır attı bi tane daha attığında istifa ediyorum. Hatta satmamak için şu duyuruyu açmıştım: www.eksiduyuru.com
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.10.21)
10 milyon$
0
sta
(15.10.21)
Ben de Shiba almıştım ama yüklü almadım :) riski dağıtmak için çeşit çeşit coin almıştım ama en fazla Shiba almıştım. 4-5 katına çıktı :)

Benim için de 2 milyon dolar yeterli.
0
beni sen öldürme
(15.10.21)
1m usd yeterli. Ben o parayı rahat 10x yaparım bir şekilde zaten.
0
lappuntamento
(15.10.21)
1m dolar rahat yeter.

hemen altına çevirip 10 tane daire yaptırırım. dışarıdan emekliliğe yatırır kiralarla geçinirim. risk yok, 30 sene yaşarsam evler de parasını çıkarır. 3 çocuğum olsa üçer daire... hayata 1-0 önde başlarlar.
0
ya ben lan neyse
(15.10.21)
Eşeğin önündeki havuç o miktar. Sen 1 milyon dolar dersin şimdi, 1 milyon yaptığın an farkedersin ki 1 milyon yiyerek yaşanamazmış.
0
bana kedicik derdi
(15.10.21)
1 milyon dolar Türkiye’de hiçbir şey. Ankara’da İstanbul’da o paraya güzel yerden lüks bir ev bile alamazsın.

300 milyon dolar.
0
Hallegadola
(15.10.21)
(7)

spor salonu - covid

taha1907
selamlar, yaklaşık 2-3 senedir yürüyüş hariç hiç bir spor etkinliği yapmıyorum, bunların üstüne hayatımından da çok memnun değilim.dolayısıyla spor salonuna başlamak istedim, hem mental olarak hem de fiziken toparlanırım diye.fakat ailemle yaşadığım için onlara da durumu söyledim fakat covid olayınd
selamlar, yaklaşık 2-3 senedir yürüyüş hariç hiç bir spor etkinliği yapmıyorum, bunların üstüne hayatımından da çok memnun değilim.

dolayısıyla spor salonuna başlamak istedim, hem mental olarak hem de fiziken toparlanırım diye.

fakat ailemle yaşadığım için onlara da durumu söyledim fakat covid olayından dolayı gitme vs. diyorlar.

spor salonları gerçekten tehlikeli mi kapma riski yüksek mi :(

alternatif olarak ne yapabilirim ?
0
taha1907
(12.10.21)
ben covid yüzünden bıraktım 2 senedir gitmiyorum. bence ciddi şekilde riskli.
0
kanasla intihar eden adam
(12.10.21)
kapalı alan ✓
ortak eşya kullanımı ✓
maskesiz insan yoğunluğu ✓
bolca başka ter, başka nefes, bilmem ne... ✓
yorgun düşüp virüse karşı savunmasızlık (bundan emin değilim) ✓

spor salonu sahiplerine hükümet destek çıkmalı.
0
ya ben lan neyse
(12.10.21)
Bence spor salonlarında virüs bulaşma ihtimali toplu taşıma aracından hastaneden bile çok daha fazla.
Yukarıda ki arkadaş sebepleri yazmış.

Spor salonunda maske takan yok. Ve her şey ortak kullanım.
0
limonlu eksi
(12.10.21)
spor salonundan covid kaptığını düşünen tanıdığım var ve tüm ailesine bulaştırmıştı.

ben de pandemi öncesinde hep gittim, 2 senedir ara verdim. açıkhava yürüyüş 10bin adım :)
0
dreamnesiac
(12.10.21)
Vücut geliştirme salonuna gidiyorum. Virüs burada mutasyona bile geçirir. Hatta yeni virüs çıkar.

Ailene virüs bulaşmamışsa ve özellikle aşı olmadıysa %100 uzak dur.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(12.10.21)
Gitme.
Maskenin çıktığı hiç bi yere girme
0
photo85
(13.10.21)
Ben çift biontechimi oldum 2 aydır spora gitmeye başladım. Kalabalık saatlerde gitmiyorum ama tabi kapalı ortam maske falan yok. Tek yaşadığım için risk alabiliyorum. Evden çalıştığım için çok hareketsiz kalıyorum. Şu an spor salonuna gitmemek benim için çok daha büyük bir sağlık riski oluşturuyor diye düşünüyorum. Hareketsizlikten dolayı güçsüz ve şişman bi hale geldim, bunun psikolojik etkileri de oluyor. O yüzden covid riskine rağmen spora gitmeye devam ediyorum çünkü artık daha fazla hareketsizliği kaldırabilecek durumda değilim hem fiziksel hem mental. Ben de yürüyüş yapıyorum ama yürüyüşü de bir spor olarak görmüyorum.
0
mg3929
(13.10.21)
(2)

İtici/Cringe karakter üzerinden yürüyen komedi dizileri

nundu
Ben bu tarz dizileri hiç izleyemiyorum ya. Mesela kaç defa The Office'e başlamayı denedim ama hem Michael hem de daha kötüsü Dwight karakterleri adına utanmaktan asla keyif alamadım. Başkası adına utanma hissim çok kuvvetli zaten bu yüzden piyasada "komik video" diye geçen çoğu videoyu ya da çoğu so
Ben bu tarz dizileri hiç izleyemiyorum ya. Mesela kaç defa The Office'e başlamayı denedim ama hem Michael hem de daha kötüsü Dwight karakterleri adına utanmaktan asla keyif alamadım. Başkası adına utanma hissim çok kuvvetli zaten bu yüzden piyasada "komik video" diye geçen çoğu videoyu ya da çoğu sokak röportajını da izleyemiyorum.

Türkiye'den örnek olarak da mesela Avrupa Yakası'nı Burhan karakterinden dolayı izleyemiyorum. Burhan dışındaki hemen her karakteri seviyorum ama tüm dizinin olayının Burhan'ın farklılığı üzerinden doğan çatışma olması ve hep olayları bozan, zıtlık yaratan karakter olması beni çok yoruyor. Her hareketi batıyor bana. Yani komik değil demiyorum, Gülse Birsel bu açıdan bir senaryo tasarlamış ve gayet de iyi tutmuş ama işte beni irrite ediyor bu olay.

Benim gibi olan var mı? Ya da mesela bunu nasıl aşabilirim. Zevkine güvendiğim pek çok kişi the office'i çok seviyor mesela ama 2 sezon bile katlanamadım bu karakterler yüzünden
0
nundu
(12.10.21)
eskiden vardı bende. geçti, sebebini bilmiyorum. şimdi bir psikiyatrik rahatsızlığım var. son dönem psikolojik dizileri annem izlerken aynı hastalığa denk geldiğim oluyor, (avrupa yakasındaki şahikanın doktor olduğu dizi mesela) feci rahatsız oluyorum. 10 saniye katlanamıyorum.
0
ya ben lan neyse
(12.10.21)
acikcasi ben de sokak ropartajlarini izleyemem, hatta tiklamam bile o kadar utanirim. turk dizilerindeki asiri karakterleride hic sevmem. ama office izlerken oyle bir sorun yasamadim. hatta dwight mukemmel tasarlanmis bir karakter. favoirim olmustu son sezonlarda kendisi.
0
badcode
(12.10.21)
(6)

All in one bilgisayar vs. Masaüstü bilgisayar

wish i could find a way to disappear
10. yılını deviren masaüstü bilgisayarımın çıkardığı sese artık dayanamıyorum, o da artık üç pdf açtığımda isyan etmeye başladı.Gördüm ki bu 10 yılda derli toplu all in one bilgisayarlar çıkmış, bunları tavsiye eder misiniz? Yoksa kardeş şöyle bir kasa al işine bak mı dersiniz? 10 yıl hiçbir şeyini
10. yılını deviren masaüstü bilgisayarımın çıkardığı sese artık dayanamıyorum, o da artık üç pdf açtığımda isyan etmeye başladı.

Gördüm ki bu 10 yılda derli toplu all in one bilgisayarlar çıkmış, bunları tavsiye eder misiniz? Yoksa kardeş şöyle bir kasa al işine bak mı dersiniz? 10 yıl hiçbir şeyini değiştirmeden bir cihazı kullanan bir insanım, iki sene sonra ekran kartını değiştiremezsem kahrolmam; ama beni uzun süre götürecek ve 10 bin liradan fazla olmayan bir şey arıyorum.

Bilgisayarı uzun saatler okuma-yazma, internet ve indirdiğim şeyleri izleme (ayda yılda bir de Photoshop) için kullanıyorum. (Laptop istemiyorum, o zaten var.)
0
wish i could find a way to disappear
(10.10.21)
yer sorunu yoksa masaüstü.
0
ya ben lan neyse
(10.10.21)
İmaclere bakabilirsiniz
0
kaiserr76
(10.10.21)
all in one ve sessiz diyince --> iMac (m1'li yeni olanı al geç)

bir on yıl da bunu kullanırsın tahminen.

Eğer düzgün monitörüm var dersen de 16gb ramli Mac Mini çok iyi ve yine sessiz.
0
nhk ni youkosu
(10.10.21)
Bir de bu üç PDF yi Adobe acrobat'la değil Sumatra ile aç belki bir şeyler değişir
0
Erva
(10.10.21)
Pdf açmak için pc değiştirmeye gerek yok evvela. O elinizdeki cihaz temizlenir, macunları yenilenir, aşırı outdated olmuş bileşenleri yenilenir ise işinizi görür.

Bununla beraber all in one pc bana para tuzağı olarak görünüyor. Zira çoğu mobil işlemci kullanıyor. Çok kötü soğutma sistemleri var, işlem güçleri zayıf, upgrade edilebilme durumları şaibeli vs.

Herhangi bir laptopa monitör mouse klavye bağlamakla aynı şey aio pc.

Herhangi bir Ryzen altı çekirdek APU işinizi fazlasıyla görür üstüne performans olarak fark atar, üstüne iyileştirmelerle future proof da olur.

Ki bunların bazılarını avuç içi kadar pc'lere toplamak mümkün. InWin Chopin google'dan bakın.
0
bana kedicik derdi
(10.10.21)
Herkese cevapları için teşekkür ederim. Ben yine eski usul masaüstülere bakıp maceraya girişmeyeyim, eski monitörüme yeni sistem bağlayıp geçeyim.

Mac'ler beni sessizlikleriyle tavlayabilir ama Mac'lerle bugüne kadar anlaşamadım maalesef :( O kadar para harcayabileceğimi de sanmıyorum :(

@Erva Sumatra daha hızlı ama Foxit'in sunduklarını sunmuyor :(
0
🌸wish i could find a way to disappear
(11.10.21)
(4)

hukuki konular için forum tavsiyesi

ben de hayal kurmak istiyorum
yasal konularla ilgili soru sorup yazışma yapabileceğimiz bir forum sitesi var mı?hani memurlar.net gibi ama daha çok avukatların takıldığı bir site gibi.
yasal konularla ilgili soru sorup yazışma yapabileceğimiz bir forum sitesi var mı?

hani memurlar.net gibi ama daha çok avukatların takıldığı bir site gibi.
0
ben de hayal kurmak istiyorum
(10.10.21)
Hukuki.net
0
admiral
(10.10.21)
Türk Hukuk Sitesi
0
Mistyimage
(10.10.21)
çoğunda cevap verilmiyor, verilse devamı gelmiyor ya da avukat olmayan kullanıcılar yorumuna ağlarken gülen emoji koyuyor, seni yargılamaya kalkıyor vs.

avukatlara reklam yasağı olduğu için sanırım buraları o amaçla kullanıyorlar. pek bir işe yaramıyor yani.

hukuki.net var. ama o da işe pek yaramıyor. bir de yazdığını silemiyorsun kısa süre sonra.
0
ya ben lan neyse
(10.10.21)
Turkhukuksitesine referanssiz almiyorlar. Facebookta hukuki yardim paylasim platformu gibi bir seyler var.
0
geçerkenugradım
(10.10.21)
(3)

Hızlı tren nasıl yapılır

vatanperver
Entry'lerde görüyordum:"yüksek hızlı tren kaza yaptı, çünkü adamlar eski rayların üzerine hızlı gidebilen treni koydular. böyle iş bilmezlik olmaz"gibi şeyler diyorlar. Peki halihazırda iki şehir arasında tren hattı varsa, ve bu şehirler arasına hızlı tren yapılmak istense ne yapılması lazım?Yeni ra
Entry'lerde görüyordum:

"yüksek hızlı tren kaza yaptı, çünkü adamlar eski rayların üzerine hızlı gidebilen treni koydular. böyle iş bilmezlik olmaz"

gibi şeyler diyorlar. Peki halihazırda iki şehir arasında tren hattı varsa, ve bu şehirler arasına hızlı tren yapılmak istense ne yapılması lazım?

Yeni ray mı döşenmesi lazım? Evet ise, bu yeni rayların eskisinden farkı ne olmalı?
0
vatanperver
(09.10.21)
Uzman değilim ama mantıken trenin daha yüksek hızda gidebilmesi için daha “düz” raylara ihtiyacı var. Daha geniş viraj açıları, rayın virajlardaki eğimi, daha rijit raylar, düzgün ek yerleri, uygun sinyalizasyon, vesaire. Eski trenlerle yht’lerin iz genişliği ve teker taban genişlikleri aynı mı bilmiyorum. Farklıysa zaten mecburen yeni ray lazım. Ekolojik etkiler de var tabii. Kuş sürülerinin arasından 50’yle geçmek başka, 250’yle geçmek başka malum.
0
orient blue
(09.10.21)
chrome'da sayfayı türkçeye çevirince anlaşılıyor: www.quora.com
0
ya ben lan neyse
(09.10.21)
Bir Makinist olarak orient blue arkadasa katiliyorum.
Almanyada YHT lere öncelik taniliyor mislal ayni yolda yük yada banyölü tren varsa onlar solaniyor.

Önemli olan 160km/h dan hizli gitmek icin ETCS kontrol sistemi gerekiyor, lamba gibi sinyallere gidemez bir tren. 250-300kmh firen mesafesi yetmez.
0
samiabi19
(09.10.21)
(5)

Kuruboya kalemi iyisi hangisidir?

stavro
Kuruboya ile resim yapmak istiyorum da bunun kalitelisi iyisi hangisidir hangi marka almak lazım?
Kuruboya ile resim yapmak istiyorum da bunun kalitelisi iyisi hangisidir hangi marka almak lazım?
0
stavro
(09.10.21)
Şüphesiz ki pahalı olanlar iyidir
ty.gl
0
olaylar olaylar
(09.10.21)
0
kobuzchu kiz
(09.10.21)
hadi ben de Prismacolor diyeyim.

www.amazon.com
0
ya ben lan neyse
(09.10.21)
bu arada faber in polychromos u da iyiymiş:

www.amazon.com.tr
0
ya ben lan neyse
(09.10.21)
Prismacolor çok güzel gerçekten ama getirmesi vs pahalıya geliyor tabii.

Faber policrom ondan da iyi ama ucu serttir biraz, siz yumuşak isterseniz Derwent alabilirsiniz. O da pahalı gerçi:) Bütçeniz yoksa LetGo’dan bakın
0
damba
(09.10.21)
(10)

Yöneticiyle yaşadığım tartışma

ya ben lan neyse
evde annem ve 2 kardeşimle yaşıyorum. yönetici önce kapıya gelip toplantıya çağırdı. annem "tamam" demiş. ben hastalıktan dolayı göndermedim. adam tekrar kapıya geldi. elinde karar defteri, "şunu imzalar mısın" dedi. "toplantıya katılmış mı göstereceksiniz?" dedim, "evet" dedi. "olmaz. biz toplantıy
evde annem ve 2 kardeşimle yaşıyorum. yönetici önce kapıya gelip toplantıya çağırdı. annem "tamam" demiş. ben hastalıktan dolayı göndermedim. adam tekrar kapıya geldi. elinde karar defteri, "şunu imzalar mısın" dedi. "toplantıya katılmış mı göstereceksiniz?" dedim, "evet" dedi. "olmaz. biz toplantıya katılmıyoruz, imzalayamam." dedim. "defteri kapatıp bana uzattı "o zaman sen yönetici ol" diye tavır yaptı. "öyle resen görev mi olur. hastalık var diye toplantıya gelmiyoruz." dedim. "e biz katılıyoruz ama?" dedi. "yapmayın siz de toplantı." dedim. söylene söylene gitti. annem "ayıp ettin." diyor. ayıp mı ettim? toplantıya katılmıyoruz ve alınan kararlara uyuyoruz nesi ayıp ki? mecburi mi toplantıya katılmak?
0
ya ben lan neyse
(08.10.21)
alınan kararlara uyacağını taahüt ediyorsan imzalasaydın. yönetici maaş almıyor ve gönüllü yapıyorsa yardımcı olmak gerekir.
0
xrated
(08.10.21)
Çözüm aramadığınız için kabalık etmişsiniz.
Dairenizin katılacağı söylenmesine rağmen kimse gitmemiş, sanırım haber de vermemişsiniz.
Kolaylaştırıcı bi durum da olmamış. Ne karar alındı diye sormadınız mı en azından?
Yöneticinin doğru bulmadığım tek tarafı pasif agresif tepkisi. Doğru tepki agresif olmalıydı. Daha açık dille yukarıdakileri ifade etmeliydi. Sizi haksız buluyorum ben.
0
rewlack
(08.10.21)
@rewlack: annem eşine mesaj yazmış "gelemeyeceğiz" diye.
0
🌸ya ben lan neyse
(08.10.21)
ben de okudum okudum anlamadim isyerindeki yoneticinin evde ne isi var diye :D haha

dostum yardimci olsan guzel olurdu ama ortada buyuk bir ayip yok. cikan karara uyuyorum demissin zaten sikinti yok bence.
0
nibba
(08.10.21)
Valla ben seni hakli buldum. Yoneticinin birini katilmadigi toplantiya sanki katilmis gibi gostertmeye calisip sunu imzalar misin seklindeki tavri yanlis. Ortada sen yoksan alinan kararlara neden katilmis gibi gozukesin ki? Hani dedigin gibi katilmadiysan o zaman alinan kararlara uyman gerekir ancak gelip seni de katilmis gibi gostermesi direkt seni de zan altinda birakir.

Verdigi tepki de pasif agresif tepkiden ziyade daha cok klasik egolu insan tepkisi. 'Sen ne bilirsin bu isleri, sen sadece soyleneni yap' seklinde bir manasi var gibi. Dolayisiyla yonetici her turlu haksiz bence.
0
j r r tolkien hayrani
(08.10.21)
Senin imzana gerek duyduklarına göre karar alabilecek kadar çoğunluğu bulamamışlar. Adamların çabası emeği boşa gitmiş ?
0
vizivozo
(08.10.21)
apartmanlarda toplantı yapılıp kararlar alınmak zorundadır. yönetici bu işten para kazanmıyorsa yardımcı olmanız gerekir. kestirip atmak kaba olmuş. zorunda değilsiniz ama çözüm önerisi sunabilirdiniz.
0
oekuklu
(08.10.21)
Haksızsin.
0
japon balığı
(08.10.21)
Yönetici direk imzala diye söze başladıysa tavrı net şekilde çirkin, aranızda önceden gerginlik mi vardı diye düşündürüyor. Onun dışında alınan kararları okuyup bir sorun görmüyorsanız imzalasaydınız daha iyi olurdu. Eğer karar için yeterli sayıya ulaşılamazsa kararlar geçersiz olur ve öyle çok önemli kararlar söz konusu değilse gereksiz şekilde ikinci bir toplantı yapılması zorunlu olur, bu da gönüllü yapılan bir iş için sinir bozucu ve katılımcılara da külfet olur. O yüzden yardımcı olmaya çalışmak gerekir.
0
mikro patlama
(09.10.21)
Teoride haklisin da, pratik de haksizsin, hersey kuralina kitabina uygun yurumez, biraz esnek olmali insan.
0
pofudukayi
(09.10.21)
(7)

Bir okulda idare sınıf rehber öğretmenlerine şu görevi verebilir mi?

santimantal
- Sınıflarındaki öğrencilerin e-okuldaki veli iletişim bilgilerini güncellemesi?- Yakın bir arkadaşımın çalıştığı okulda idare sürekli bu tür görevler verip öğretmenleri uğraştırıyor. Aslında bu işler idarecilerin görevi değil mi?- Ne yapmalı? Nasıl sorgulamalı? Ölçüt ne olmalı?
- Sınıflarındaki öğrencilerin e-okuldaki veli iletişim bilgilerini güncellemesi?
- Yakın bir arkadaşımın çalıştığı okulda idare sürekli bu tür görevler verip öğretmenleri uğraştırıyor. Aslında bu işler idarecilerin görevi değil mi?
- Ne yapmalı? Nasıl sorgulamalı? Ölçüt ne olmalı?
0
santimantal
(08.10.21)
Sorunuzun idari, yönetmelik bağlantılı cevabını bilmiyorum da çok berrak hatırlıyorum lisede müdür yardımcımiz bunu yapardı, sonucu olarak da hepimizin ad soyad ana adı baba adı okul numaramız ezbere bilirdi. Nasıl ezberliyorsunuz falan diyince anlatmıştı :) tatlı bir kadındı onu hatirladim da yazmak istedim, ama müdür yardımcısı olduğu halde işi olmayan bir şeyi yaptığını da zannetmiyorum.

Sınıf rehber öğretmenliği işinin sorumlulugu yükümlülüğü görevlerini iceren bir yonetmelik vardır illa ki, arkadaşınız oradan netlestirse?

Bir de sadece okullar değil her sektörde böyle sinir sorunları olan yöneticiler olur, yani bilmediğim halde neredeyse eminim iş yikiyorlardir ses de etmiyorsa. En iyisi yönetmelik, ben şu yonetmelige göre bunu yapmam çünkü benim işim değil demek.
0
encokbenisevinnolur
(08.10.21)
Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği Madde 51/H

h) Okul müdürünün vereceği, hizmetle ilgili diğer görevleri yapar.
0
synax
(08.10.21)
Rehber öğretmenlerini çok iş yapmıyor, yan gelip yatıyor olarak gördükleri için bunları vermeleri klasikleşmiş bişey
0
avatar is back
(08.10.21)
rehber öğretmen değil, sınıf rehber öğretmeni. yani mevzuat olarak bilmiyorum ama "herkes kendi sınıfının bilgilerini girsin" diyen idare çok duydum. 444 0 632 ye sorulabilir.

edit:

şöyle bir şey buldum: MADDE 16 – (1) Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında e-Okul sisteminde her öğrenci için öğrenci dosyası tutulur.

(2) (Değişik:RG-10/7/2019-30827) Okul öncesi eğitim kurumları ve ilkokullarda sınıfı okutan öğretmen, ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında şube rehber öğretmeni öğrenci dosya bilgilerini e-Okul sistemine zamanında işler ve gerekli güncellemeleri yapar. Bilgilerin e-Okul sistemine işlenmesi ve güncellenmesinin takibinden okul yönetimi sorumludur.
0
ya ben lan neyse
(08.10.21)
Sube rehber öğretmeninin görevidir. Doğru demiş müdürünüz
0
westblack
(08.10.21)
Aynen öyle bizde de. Sınıf rehber öğretmeni öğrencilerin bilgilerini giriyor bu sene. Biz de şaşırdık.
0
oyokbuyoknevar
(08.10.21)
Boşuna rehberlik ek dersi almıyor. Sınıf rehber öğretmeninin dosyasında bulundurması gereken evraklardan biridir öğrenci bilgileri.
Bilgi formunu doldurtmak sınıf risk haritalarını da çıkarmak sınıf öğretmeninin görevidir. He onu da biz pdler zorla yaptırtıyoruz. Bir 25 kişilik sınıfın riskini bir öğretmen çıkaracakken biz mesela 700 kişilik okulun risk haritasını çıkartıyoruz aman sınıfçılar yorulmasın diye
Ha bi de gelip derler intihar ediyorum diyen öğrenci dikkat çekmek istiyordur diyip uzman kesilirler
Tüm ayarımı bu duyuruya kustum kusura bakmayın. Sevgiler :)
0
coca cola
(09.10.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.